Bilim,Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü Bilecik programı kapsamında valilik ziyaretinin ardından AK Parti İl Başkanlığında partililere seslendi.

Mevcut sistemin zorluklarına rağmen yaptık.

Bilim,Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr.Faruk Özlü, 16 nisanda bu referandum sürecinde canla başla çalışacaklarını beliterek, ” Bu  bir şeçim değil arkadaşlar bir seçime gitmiyoruz . Bir belediye başkanı seçmeyeceğiz, bir milletvekili seçmeyeceğiz, bir bakan seçmeyeceğiz. Peki ne olacak bu referandumda? İki kesim var; evet diyenler var, hayır diyenler var. Biz evet diyoruz. Biz neden evet diyoruz? 18 maddelik bir anayasa paketi var. Bu pakette ki bir madde bile evet demek için yeterli sebebi taşıyor. Yargının bağımsız ve tarafsız olacağını söylüyor. Biz bundan ne amaçlıyoruz biliyorsunuz. FETÖ yapılanmasının yargı sistemimizin ayarlarını bozduğunu biliyorsunuz bakın bir sürü mahkemeler kuruldu. Bir sürü davalar görüldü. Haksız yere bir sürü insan mağdur edildi. Adeta Türk adalet sisteminin ayarları bozuldu. Bu değişiklikle Türk adalet sistemine yargı sisteminin ayarlarına tekrar döndüreceğiz. Dolayısıyla bu referandumda gönlünüz çok rahat olsun. Değişim isteyenler Türkiye’de yapısal bir dönüşüm Türkiye’de gelişme yenileşme isteyenler evet tarafında, statükoyu korumak isteyenler hayır tarafında yer alıyor. Bunun basit açıklaması hayır diyorsak statükoyu korumak istiyoruz hayır diyorsak mevcut sistem mükemmel diyoruz. Evet diyorsak, bu sistem değişsin Türkiye daha pratik daha hızlı çalışan bir devlet mekanizması devlet sistemi kurulsun diyoruz. AK Parti olarak 14 yıldır iktidardayız. Çok sayıda mega projeler gerçekleştirdik. Bölünmüş yollardan köprülere, savaş helikopterinden savaş gemisine, savaş uçağına kadar fakat bütün bunları mevcut sisteme rağmen yaptık. Mevcut sistemin zorluklarına rağmen yaptık. Artık bunu istemiyoruz. İstiyoruz ki tıkır tıkır çalışan pırıl pırıl çalışan bir sistemimiz olsun.” diye konuştu.

Bugün ki sistem iki insanın iyiliği üzerine kurulu

Bakan Özlü konuşmasına şöyle devam etti:

Mevcut sistemde zorlanıyoruz. mevcut sistem hızlı çalışmıyor. Biz Avrupanın ileri gelişmiş ülkelerinin seviyesine bir an önce ulaşmaya çalışan bir siyasi kadroyuz. Biz reformist, icracı bir kadroyuz. Daha hızlı Türkiye’nin kalkınması, daha hızlı gelişmesi, bölgesinde bölgesel bir güç olması, küresel bir oyuncu olması için daha kısa süreli geçmesini istiyoruz. Mevcut sistem bizi zorluyor, mevcut sistem yavaş çalışıyor. Mevcut sistem problem üretmeye çok açık bir sistem. Bu sistem baba ile oğlu birbirine düşman edebilir. Biz gelecek için çocuklarımız için torunlarımız için bu sistemi değiştirmek istiyoruz. Kurumsal bir yapı kuracağız. Bugün ki sistem iki insanın iyiliği üzerine kurulu bir sistem. Başbakanla, Cumhurbaşkanı iyi diye iyi bir sistem. Olası bir seçimde iki farklı karakter iktidara gelse bu sistem bunları birbirine düşman edebilecek bir sistem. Mustafa Kemal Atatürk ile İsmet İnönü zamanında bile mevcut sistemden kaynaklanan sorunlar yaşandığını hepimiz biliyoruz. Tarih kitaplarında okuduk. Ahmet Necdet Sezer-Bülent Ecevit, Süleyman Demirel-Turgut Özal, Turgut Özal-Mesut Yılmaz, Süleyman Demirel-Tansu Çiller bakın bunlar hep sorun yaşadılar. Bunlar hepsi kötü insanlar mıydı? Hayır mevcut sistem yetkileri o kadar bölmüş ki güçleri o kadar bölmüş ki herkesi.. Gelişmiş toplumlarda ileri toplumlarda herkes sadece kendi işini yapar, iyi yapar kimse iyi hakimdir sadece hakimlik yapar  vali ise iyi validir valilik yapar, mühendisse mühendistir iyi mühendislik yapar, mevcut sistemde bu yetkiler karışmış durumda. Yasama, yürütme, yargı iç içe ve birbirini engelliyor. Birbirinin çalışmasına engel oluyor. Bugün bana birisi sordu dedi ki ” Neyi yapamadınız da bunu değiştirmek istiyorsunuz?”  biz bir atama yapıyoruz. Bir müdür atıyoruz. Gidiyor mahkemeden geri dönüyor. Biz bir karar alıyoruz. Sanayi bölgesi, endüstri bölgesi kuracağız mahkemeden bir karar… , bizim 10 yıldır hayata geçiremediğimiz projelerimiz var. Belde belediye başkanı başvuruda bulunmuş, bir yürütme durdurma kararı almış, çöz çözebilirsen…

Türkiye olarak dünyanın en yüksek kalkınma hızını yakalayan ülkelerden birisi oluruz

Çin Halk Cumhuriyeti yüzde 8 yüzde 10 büyüme oranları sağladı. Şimdiye kadar inanın Türkiye’ninde performansımıza baktığımızda yüzde 5 in üzerinde ortalaması yüzde 5.8 olması lazım. Ortalama kalkınma hızımız bugüne kadar bunun bazı yıllar eksisi var, bazı yıllar yüzde 7’si var. Emin olun bu kalkınma hızını bu sisteme göre bu sisteme rağmen gerçekleştirdik. Önerdiğimiz sistem yani Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olsa emin olun biz Türkiye olarak dünyanın en yüksek kalkınma hızını yakalayan ülkelerden birisi oluruz.

Diyorlar ki o kadar yetki veriyorsunuz ki Cumhurbaşkanına bu insanı diktatör yapar. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş koskoca İstanbul bir çok Avrupa ülkesinden daha büyük bir yer arkadaşlar Kadir Topbaş Bey diktatör mü yani Kadir Beyin yetkileri Kadir Beyi diktatör mü yapıyor hayır hızlı karar alıyor.  Önerdiğimiz sistem çok pratik bir sistem. Yapıyı kurumsal hale getirmezsek insanların iyiliği ve iyi insanların hayatta olduğu sürece bu sistem iyi çalışır. Hepimiz faniyiz hepimiz bir gün ahirete intikal edeceğiz. Bırakacağımız sistemin kurumsal yapı olarak pratik hızlı çalışan bir sistem olması lazım. Partimiz Milliyetçi Hareket Partisiyle birlikte kısıtlı da olsa önerdiği sistem pratik bir sistem. bu sisteme bakın arkadaşlarım inanarak bakın inanarak bu paketi her tarafta inanarak savunun hiç endişe etmeyin.

Biz milletimizin iradesine saygılıyız demokrat bir partiyiz

Türkiye’nin menfaati evet demekten yana. Hayır dersek ne işe yarayacak? Hayır diyen oylarda hayır diyenlerde bizim kardeşimiz. Onlarda milletimizin bir parçası bizim kardeşimiz. Evet oyları da muteber, hayır oyları da bizim için muteberdir. Biz milletimizin iradesine saygılıyız demokrat bir partiyiz. Ama hayır oylarını veren arkadaşlarımızın bu oylarının kimin işine yarayacağını biraz düşünmeleri lazım. Hayır oyları arkadaşlar Kandil’in işine yarayacak, FETÖ’nün işine yarayacak. DEAŞ’ın işine yarayacak. Allah korusun 15 Temmuz darbe girişimi o kötü gece bir koalisyon hükümetine karşı yapılmış olsaydı Türkiye Mısır gibi olurdu. Güçlü iktidarın, güçlü iradenin güçlü bir liderin sayesinde bugün bu noktadayız.