ANALARIMIZIN, ANNELERİMİZİN GÜNÜ ‘’ANNELER GÜNÜ’’ KUTLU OLSUN
“Hiç kızmaması yüreğin almayı hiç düşünmeden hep vermesiymiş
Hep sarıp sarmalaması hiç hesap sormadan, hep dost hep yar olmasıymış..
Meğer ölümüne bir kara sevdaymış Analık
Olduk gördük bildik bak.” diyor şair.
Evet Ana olmak zor, özellikle bizim gibi kadın olmanın zor olduğu ülkelerde bunun çok daha zor olduğunu biliyoruz. Ancak anneliğin dünyanın en büyük, en değerli hazinesine sahip olmak olduğunu, kadını nasıl yücelttiğini, nasılgüzelleştirdiğini de biliyoruz. Çok şükür.
Cennet anaların ayağının altındadır diyen yüce Peygamberimiz evlat kokusunun da cennet kokusu olduğunu bildiriyor. Ne kadar meşakkatli ne kadar zor olursa olsun, hangi kadın bu dünyada cenneti koklamak istemez ki?
Büyük önder Atatürk ‘’Kadının en büyük vazifesi, analıktır’’ diyor. Bu vazifeyi büyük bir şevkle üstlenen kadınlarımız, geleceğimiz olan evlatlarımızı en iyi şekilde yetiştirmek ve geleceğe hazırlamak zorunda.
Mademki kadına verilen en büyük makam analık, Kadınlarımız her makamın hakkını verdiği gibi analığın da hakkını verecektir. Ne ekersen onu biçersin demişler. Öyleyse ektiğimize dikkat etmeliyiz. Çocuklarımıza sevgiyi, saygıyı, hakkı, hukuku, haksızlıklar karşısında susmamayı her şeyden de önemlisi Allahtan başka hiç kimsenin önünde eğilmemeyi öğretmeliyiz.
Ana olmayı da evlat olmayı da bileceğiz
Evlatlarımızı böylesine sarıp sarmalarken, onlardan hiçbir şey esirgemezken bizi dünyaya getiren, ancak biz doyduğumuzda karnı doyan, biz mutlu olduğumuzda mutlu olabilen, derdimizle dertlenene hayattaki en büyük destekçimiz anne ve balarımızı da ihmal etmeyip her zaman onların hayır duasını almak için çaba sarf etmeli ve en önemlisi de bu tavrımızla çocuklarımıza örnek olmalıyız.
Annelerimize olan sevgimizi ve ilgimizi sadece anneler gününde değil onların yaptığı gibi her gün her saat her dakika göstermeliyiz.
Kadını sadece cinsel bir obje olarak kabul edip, onu koruma adına toplumdan tecrit etmek isteyen, onu ve tabii en çokta kendisini, bu şekilde koruyabileceğine inanlara karşı diyoruz ki;
Biz diyoruz ki;
Kadın annedir değilse de anne adayıdır. Erkek çocuğunu da kız çocuğunu da yetiştiren annedir. Anne baba çocuk için birlikte rol modeldir. Anne donanımlı olmaz, kendi ayakları üzerinde duramazsa, özgüveni olmaz, kendini ifade edemez, en önemlisi de üretemez böyle annelerin yetiştireceği çocukların da kendilerine de topluma da katacağı hiçbir değer olmaz.
Yaşadığımız coğrafyanın adını Anadolu koymuşlar. Bu adı koyanlar bilmişler! Cennet kokulu kınalı kuzularını bu topraklar için şehit veren ve ‘’Vatan Sağ Olsun’’ diyebilen analarla dolu Anadolu.
Öyleyse gelin hep birlikte, çalışma hayatı başta olmak üzere kadınlarımızın hayatın her alanında daha etkin ve verimli olması toplumun huzuru, sağlıklı aile ve yarınlarımız inşa edecek iyi yetişmiş gelecek nesiller için;
Toplumuzda kadına yönelik şiddetin her türlüsünün önlenebilmesi için gerekli olan bütün tedbirlerin ivedilikle alalım.
Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi’nde yer alan ilkelere uyalım.
Kadıların gelişmesini ve ilerlemesini sağlamak için, özellikle politik, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlar başta olmak üzere bütün alanlarda, erkeklerle eşit olarak insan hakları ve temel özgürlüklerden yararlanmalarını ve bu hakları kullanmalarını sağlayalım.
Kadın istihdamının artırılmasının önündeki engellerin kaldıralım.
Çalışma hayatında evlilik ve özellikle analık sebebiyle kadınlara karşı yapılan olumsuz ayrımı önleyelim. Kadın anne olduğunda işinden olmasın.
Kadınlarımızın, Devletimizin her kademesinde özellikle karar mekanizmaları içinde görev almasını, kamu hizmetinin hazırlanması ve uygulanmasına katılmasını sağlayalım.
Toplumumuzda kadın ve erkeğin rolleriyle ilgili kalıplaşmış olumsuz kavramları, eğitimin her şeklinden ve kademesinden kaldıralım.
Özellikle kadın ve erkekler arasında ki mevcut eğitim açığını en kısa zamanda kapatılabilmek ve eğitimin her kademesinde kadınların okullaşma oranının artması için ailelere ekonomik ve sosyal destek sağlayarak, kız öğrencilerin okuldan erken ayrılmasını önleyelim.
Anneliği sosyal bir görev olarak kabul edelim ve ailelere, çocukların yetiştirilmesi ve gelişiminde kadın ve erkeğin ortak sorumluluğunu tanıyan ve her durumda çocukların çıkarlarını önde tutan bir anlayışa dayanan aile eğitimi sunalım.
Hamilelik süresince zararlı olduğu kanıtlanan işlerde kadınlara özel koruma sağlayarak, kadının sağlığını ve doğurganlığın koruyalım.
Ücretsiz doğum iznine ayrılan Anneye bu izni süresince maaşının 1/4 oranında maaş ödeyelim.
Kreş ve doğum izni düzenlemelerinin uluslar arası normlara uygun hale getirelim.
Özellikle çocuk, hasta, engelli ve yaşlı bakım hizmetlerinin profesyonelce sunulacağı bakım ve rehabilitasyonmerkezlerini yaygınlaştıralım.
Bunlar için sadece yasal düzenlemelerin yetmeyeceğini bilen, toplumun tümünde kalıplaşmış bazı olumsuz değer yargılarının da değişmesi gerektiğinin de farkında olan bir emek örgütü olarak daha güzel yarınlar için her platformda mücadele etmeye onların sorunlarını dillendirmeye, kadınlarımızın sesi olmaya devam edeceğiz.
Başta şehit annelerimiz olmak üzere tüm annelerimizin Anneler Gününü Kutlu olsun.
Cüneyt Taşkesen