Bülent Arınç’tan Önemli Açıklamalar

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç İzmir’de önemli açıklamalarda bulundu. Arınç, “İnşallah 30 Mart günü de İzmirli vatandaşımızın takdir ederlerse seçimi kazanacağımıza inanıyorum. İzmir Türkiye’nin aydınlık bir yüzü” diyen Arınç, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularına da cevap verdi.

İsrail’de yayın yapan Haaretz gazetesinde yer alan İsrail’in Mavi Marmara için 20 milyon dolar tazminat ödemeyi kabul ettiği yönündeki haberin hatırlatılması üzerine Arınç, “Birkaç defa ifade ettim. Cevabım şudur. Bildiğiniz gibi üç yıl önce Mavi Marmara gemisinde barışçı aktivistler oraya yardım malzemesi götürmek üzere yola çıktılar. Açık denizde, dokuz yurttaşımız hayatını kaybetti. Maddi manevi zarar görüldü” dedi.

İsrail hükümetinden üç şey istediklerini belirten Arınç, “Birincisi özür dileyeceksiniz, ikincisi tazminat ödeyeceksiniz, üçüncüsü 35 ülkeden bu gemiye binen insanlar barış için gidiyordu, ablukanın kaldırılması gerekir. Çözümün yakın olduğunu ben de hissediyorum. Bu iş tamam dediğimiz zaman, uluslararası biz sözleşme imzalanacak. Bu sözleşmeyi TBMM’ye getireceğiz, orada kanun haline gelirse ödemeler yapılacak. Şüphesiz bu ikinci şart birinci şart birbiri arkasına geliyor değil ama Gazze’ye uygulanan ambargoların kaldırılması gerekli. İsrail mal ilaç geçişlerine izin verdi. Fakat ambargo tamamen kaldırılmış değil. Henüz imza atacak düzeyde değiliz” diye konuştu.

İnternet sitelerinde bazı ses kayıtlarının yer aldığı yönünde bir soru üzerine Arınç, “Ben böyle bir ses kaydını dinlemedim” şeklinde cevap verdi.

“İnternette bazı ses kayıtları yayınlanıyor olabilir. Bunlar ne kadar gerçektir? Gerçekleri ne kadar yansıtıyor, montaj mıdır? Bunlar konusunda bir bilgim yok” ifadelerini kullanan Arınç, mahkemelerin belli bir süre içinde organize suçları ortaya çıkarabilmek için bazı kişilerin dinlenmesi kararını verebileceğini belirterek, “Bunun süresi bellidir, ne zaman nasıl biteceği bellidir. Hukuk alanında, bunu uzatan, dışarıda yayınlanmasına izin veren, spekülasyonları güçlendirmeye çalışanlar olabilir. Bunlar yanlıştır, hukuka aykırıdır. Hakim ve savcıyla işbirliği yapılan üç aylık dinlemenin 13 aya çıkarılabildiğini, topluca dinleme kararı verildiğini, son gelişmelerle görmüş durumdayız. Türkiye’de bu dinleme rezaleti hepimizi rahatsız ediyor” şeklinde konuştu.

Gazetecilerin internette sansür iddialarıyla ilgili soruları üzerine, bu konuda pek çok şeyin bir birine karıştığını ve bilgi kirliliği yaşandığını, kimin ne söylediğinin, bunların ne kadarının doğru olduğunun bir kısmının nasıl hayali şeyler konuşulduğunun farkına varılamadığını ifade etti.

İnternette sansür iddiasının kesinlikle gerçeği yansıtmadığını belirten Arınç, “Kesinlikle böyle bir şey yok. Nereden çıktı, anayasadaki madde basının sansür edilemeyeceği, özgür olduğudur. Biz de buna gönülden inanıyoruz ve Türkiye’de Basın Kanunu ile RTÜK ile şununla bununla meşgul olan bir arkadaşınız olarak söylüyorum. Dünyanın pek çok ülkesinden daha özgür ve basın hürriyetine sahip bir ülkeyiz” dedi.

Denetim yollarından birinin soru önergeleri olduğunu vurgulayan Arınç, yılda 700 civarında soru önergesinin geldiğini söyledi. Hiç bir soru önergesinin cevapsız kalmadığını belirten Arınç, “Yeter ki soru olsun. Ama soru sormayı bilmeyenler de soru sormakla hakaret etmek arasındaki farkı bilmeyenlerle de zaman zaman karşılaşıyoruz. Şimdi bir soru önergesinin sansürlenmesi mümkün değil” diye konuştu.

kaynak:trthaber