5 Aralık, Türk tarihinde bir dönüm noktasıdır.
Bundan 83 yıl önce Anayasada yapılan bir değişiklikle Türk Kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır.
Avrupa ülkelerinden bile çok önce bu kadınlarımıza bu hakkın tanınmasının öncüsü, büyük devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.
O, daha Kurtuluş Savaşı’ndan yeni çıkmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin yeni atıldığı ortamda, 1925 yılında şu sözlerle aydınlık yolu göstermiştir:
“Toplumu kalkındırmak istiyorsak, izlememiz gereken daha emin ve daha etkili bir yol vardır. O da Türk kadınını çalışmalarımıza ortak etmek, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, kadının, bilimsel, toplumsal ve ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapma yoludur…”
Kadınlarımızın dünya ülkelerinden çok önce elde ettiği bu kazanımlara karşın, siyasette ve ülke yönetiminde yeterince söz sahibi olduklarını söylemek ne yazık ki mümkün değildir.
5 Aralık 1934 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı bu meşaleyi bir adım daha ileriye götürmek amacıyla kadının siyasal yaşama aktif katılımını sağlamak için engellerin kaldırılması, kadın-erkek eşitliğininyaşamın her alanında sağlanması ülkemizin muasır medeniyet seviyesine çıkması için zorunludur.
Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 83. yıldönümünü kutluyor, Türkiye’nin bugünlere gelmesinde büyük emeği olan bütün kadınlarımıza başarılar diliyor, selam ve sevgilerimi iletiyorum.