DOLAR
32,5103
EURO
34,7183
ALTIN
2.494,01
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bilecik
Hafif Yağmurlu
17°C
Bilecik
17°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Çok Bulutlu
28°C
Salı Çok Bulutlu
28°C

YAŞADIKÇA İNSANLA GÖREBİLDİKÇE GÖZLE

YAŞADIKÇA İNSANLA GÖREBİLDİKÇE GÖZLE

 

Bir mart günü orta yaşlarda temiz yüzlü temiz giyimli hani kimi zaman ‘’ yüzü hiç yabancı değil bir yerden tanıyor gibiyim’’ dersiniz ya işte öyle üç arkadaş bir araya geldi.Dağlar çiçek açmaya başlamış duyguları karışık, arıyorlardı geçmişi söz veriyorlardı ayrılmamayı…

 

Bir bardak çayın, bir bardak kahvenin, bir bardak suyun hatırı için koşturdular ele ele. Sırlarını, harçlıklarını pay ettiler sanki askerlikteki temel eğitim birliğindeki üç kafadar tertip gibi.

 

Hikâyeleri güzel, duygulu, yön verici

 

Yürüyüş uzun, gülün iyisi kötüsü olur mu?

 

 

Düşünür dalar gidersin. Yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen üç kafadar anlamlıyken anlam veremezsin içlerinden birinin canı sıkılır ve patlatır tokatı!

 

 

Değişmiş miydi?

 

İlk antrenmandır…

 

Yorucu…

 

Aylarca yaşlı şarkılar ‘damdan düşer gibi, şaşkın şaşkın, inanmaz mısın? Görürsün neler olacak yarın öbür gün’.

 

Geçiverirsin ne varsa, insanların birbiriyle ilgilenmedikleri cadde ve mahallelerden sevgi nerede yeşerirse bırakmak, bir daha dönmemek üzere…

 

Bir yokuş bir arsa ya da sokağın ortasında ne kadar çok değişik insan yüzü vardı dünya da, korkunç, derinden sarsan, alt üst eden?

 

Yorulursun merdivenleri bir bir çıkarken, dört beş gıcırdayan tahta basamaktan sonra yönelirsin kapıya, basarsın zile. Anlarsın açılan kapıdan kolay kolay anlatamazsın ılık bir su gibi bir şeyler dökülür, gelir yüzüne çarpar. Bir zaman parçasının bir daha dönmemek üzere geçip gittiğini tükenen günlerle, kendine özgü havası ile bambaşka bir zaman parçasının başladığını.

 

Çıkalım mı?

 

Çıkalım gün dediğin bu saatte başlar

 

Geçir sırtına o kendine pek yakıştırdığın pudra pembesi kadife elbiseni

 

Yüreğinde bin bir duygu, kafanda bin bir tasarı

 

‘Ne mi dedin? Dedin bir şeyler ‘ der gibi

 

Karanlıktaki dar sokak aydınlanır pırıl pırıl

 

Yüreğin tanımadığı bir tür çarpar gözlerinin içi güler

 

Duruşunla, bakışınla cansız olanlar canlanır…

 

Talih mi?

 

Kaderde her şey yazar. Yürüyüşte temel kural topuklu ayakkabılarını evde bırak, hava serin olabilir hırka ve şal bulundur yanında  can borcumuz var ya,seven bildik bilmedik tüm dostlara Merhaba…Bak çocukların yüzü güneşe benzer ve güneşte çocuklarına asil davranır,görebileceğimiz en güzel şey budur.Huzura ve kendine taki büyülü meydana varıncaya kadar…Sonra? Sonrası yok özlediklerimiz yanımızda binlerce değişik koku, onlarca renkli esinti, yılın en sıcak günü. Beklentisiz, halden anlayan parlak beyaz bekliyor gelişlerimizi…

 

Yapabilirsin, kurtarabilirsin kendini atak, özür artı dürüstlük…

 

Barışınız…

 

Barışınız

 

 

Arkadaşlık, kardeşlik dostluktan da öte hem ince hem de çok zor ama faslı güzel.

 

Alınacak dersler çok bozulmasın muhabbetler…

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.