DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bilecik
Az Bulutlu
21°C
Bilecik
21°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Çok Bulutlu
28°C
Salı Çok Bulutlu
30°C
Çarşamba Az Bulutlu
25°C

Sokaklar İlaçlanıyor, Ya Ekolojik Sistem!

Sokaklar İlaçlanıyor, Ya Ekolojik Sistem! Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi nedeniyle sokaklar ilaçlanıyor peki bu ilaçlar ekosistem için ne kadar güvenli.

Koronavirüs pandemisi nedeniyle şehrin her yanında belediyelerce ilaçlama çalışmalarının yapıldığı hatta sokakların deterjanlı sularla yıkandığını görmekteyiz. Peki bu ne kadar gerekli veya güvenli, ekolojik sisteme zarar veriliyor mu?

Elbette veriyor. Kışın buzlanmanın önlenmesi için yollara dökülen tuz ne kadar veriyorsa bu kontrolsüz ilaçlama da, hatta sokak yıkama işlemleri de o kadar veriyor. Koronavirüsten korunacağız derdiyle hiç gerekmediği halde sokakları ilaçlıyoruz, bunun yerine insanların toplu halde bulundukları toplu taşıma araçlarının dezenfeksiyon işlemine tabi tutulması, bu ilaçlama maliyetinin vatandaşın ücretsiz maske ve eldiven teminine, burada kullanılan iş gücünün de maske ve eldiven dağıtımında kullanılması daha mantıklı geliyor. Bizler avrupalılar gibi evlerimize ayakkabılarımızla girmiyoruz ki virüsü dışarıdan eve taşıyalım onu bırakın bu virüs kendi başına zaten yaşayamıyor, asalak yani bize ihtiyacı var, en fazla iki saatte yok olacak.

Akıllı korunma diye bir şey var, riskleri bilir ona göre korunursun, toplu alanlarda maske takman kafi eldivene bile gerek yok zaten onuda yanlış kullanıyoruz, tek başına sokakta yürürken maske takmayı zorunlu kılmanın ne anlamı var, insanlar çılgınlar gibi FFP maske arıyorlar, gereksiz virüsle direk temasın yok ki FFP maskeyi ne yapacaksın, bırakalım onu sağlıkçılar kullansın, el hijyenine dikkat et, kalabalık ortamlarda tak maskeni ki onuda maksimum 4 saatte bir değiştir, bence korunma budur. Maskeyi takıp sabahtan akşama kadar aynı maskeyle kalman zaten hastalıklara zemin hazırlıyor.

Kuş gribi hastalığını hatırlayın! Geçtiğimiz yıllarda yaşanan kuş gribi salgınında hastalık, tavuklara maledilip, ülkedeki tüm tavuklar itlaf edilmişti sonucu ne oldu, kene sıkıntısı çünkü o katledilen tavuklarla ekosistemin zinciri kırıldı. Hepimiz birbirimize bağlıyız, eko çesitlilik ne kadar fazlaysa sağlıklı gıdaya, temiz suya, yani sağlıklı bir yaşama o kadar rahat ulaşırız, ama biz ne yapıyoruz salgın var yıkayın sokakları, ilaçlayın her yeri maazallah biri asfaltta sofra kurar, kaparız hastalığı, yada kediler çok bağarıyor, arayın belediyeyi toplasınlar hepsini, geçtiğimiz yıllarda yaşadık mahallenin tekinde kedilerden rahatsızlık duyan vatandaşlar toplattılar tüm kedileri, sonra evleri basan farelerden şikayet edildi.

Diyeceğim o ki, deterjanın yada ilaçlamanın doğadaki insan dışı tüm varlıklara etki ettiğinin, bunların kanalizasyon ve atık sular aracılığıyla doğaya geri dönüşü neticesinde sözde virüs salgınını önlemek adına doğayı daha bir tahrip ederek daha büyük hastalıklara, salgınlara yol açacağımızın farkında mı değiliz? Değiliz! Bakalım bu koronavirüsle mücadele aşamasında doğaya ne kadar zarar verdik, gelecek hangi hastalıklara gebe beraber yaşayıp göreceğiz.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.