Sinan Oğan’dan Türkmen Çıkışı
Sinan Oğan, Antalya’da salonlara sığmayan büyük bir kalabalığa konuştu, “Kerkük Türktür, Türk kalacaktır” dedi.
Sinan Oğan, ‘Hayırlı Anadolu Yürüyüşü’ne bugün Antalya’dan devam etti. Referanduma iki hafta kala Muratpaşa Belediyesi Kültür Salonu’nda konferans veren Oğan, büyük bir kalabalığa seslendi. Kalabalık, salona sığmadı, oturandan çok daha fazla sayıda kişi, Oğan’ı ayakta izledi.
1 Nisan şakası
Oğan, konuşmasının başında, bugün bir hükümet yetkilisiyle görüştüğünü ve yetkilinin, ‘Kerkük’de durumun son derece ciddi’ olduğunu söylediğini aktardı.
Oğan, “Kerkük’ü sözde Kürdistan’a bağlanması için refedandum çalışması var. Hükümetimiz bu konuda çok sert tepki göstereceğini, İsrail’e, Merkel’e gösterdiği tepkiyi, misliyle Talabani ve Barzani’ye göstereceğini ifade etmiştir.Biz de hükümetimize teşekkür ettik. Hükümetin bu konudaki çabalarına koşulsuz destek vereceğimizi açıkladık” dedi.
Salonda bu sözlere tepki gelmeyince Oğan, “Niye tepki yok? Öyle bir şey olsaydı, bugün 1 Nisan olmasaydı, biz hükümetimize her türlü desteği gösterirdik” diye konuştu.
Sinan Oğan, Antalya’da şunları söyledi:
“Ey israil, ey Obama, ey Merkel, bunların hepsini duyduk. Bir defa bu hükümetin ağzından ey Talabani, ey Barzani sesini duymadık.
Kerkük’te Türkçeyi yasakladılar, resmi dili Kürtçe yaptılar. Utanmadan şimdi Kerkük’ün Kürdistan topraklarına katılması için referandum kararı almışlar. Kerkük belediye meclisinde oylama yapıp, ‘Kerkük Kürdistan’ın oldu’ diyecekler. Türkiye Cumhuriyeti burada var olduğu sürece istediği kadar AKP, Barzani ile ortak olsun, Türk milleti buna asla müsaade etmeyecektir.
Kerkük Türktür, Türk kalacaktır. Bunu değiştirmeye ne Barzani’nin ne Talabani’nin ne de ortaklarının gücü yetmeyecektir. Buna müsaade etmeyeceğiz.
Antalya’ya referandumun gerekçelerini konuşmaya geldik. Ancak Türkiye’nin önemli gündem maddelerinden birisi Kerkük’tür. Kerkük’deki Türkmenlerin durumudur. Açık çağrıda
bulunuyorum. MHP’den ihraç edilmiş olsak da bizim partimizdir. Bugünler geçecektir. Evet diyen de bizim kardeşimizdir, hayır diyen de evet diyenin kardeşidir. Başbuğumuz, ‘Ülkücü Ülkücünün öz kardeşidir’ demiştir.
“Türkmen demek ırkçılıksa…”
O sebeple buradan çağrıda bulunuyorum; AKP’nin Barzani’ye gıkı çıkmaz. Bu hükümetin Türkmenlere sahip çıkacağı da yok. Meclis kürsüsünden Türkmenler zulüm görüyor dediğimde, AKP’li milletvekilleri laf attı, Türkmen diyerek ayrımcılık, ırkçılık yaptığımı söylediler. Ben ırkçılık yapıyorum, Türk diyorum, Türkmen diyorum. Eğer Türkmen demek, zulüm gören Türkmenin yanındayım demek ırkçılıksa, o zaman Türkiye’de herkes ırkçıdır. Türk, Türkmen demek ne zamandan beri ırkçılık oldu?
Yine Türke Türkten fayda var, yine bize bizden destek gelecek.
Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşad Salih Bey’le devamlı konuşuyorum, yalnız bırakıldıklarını söylüyor.
Barzani Türkiye’ye geldiğinde paçavraları bayrağımızın yanına asılırken, Erşad Salih geldiğinde karşılama bile yapılmıyor, görüşme yapılıyor. Bütün bunların hepsi Türkü yok sayan bir iktidarın ürünüdür diye düşünüyoruz.
Başkanlık geldiğinde…
Başkanlık geldiğinde Kerkük Türk kalacaksa ben inanıyorum ki, herkes başkanlığa evet der. Dış politikanızın ana eksenini Barzani değil, Türkmenler oluşturacaksa inanmıyorum ki, bir arkadaşımlız bunu iç mesele yapsın. Başkanlık gelecekse, bu başkanlık Kerkük’ün Türk kalmasına vesile olacaksa, Türkmen meselesi iktidarın en önemli meselesi olacaksa gelsin, başımızın üsütünde yeri olur.
15 senedir AKP Türkiye’nin dış politikasını yerle bir etti. Başkanlık gaeldiğinde Ortadoğu’dan Antalya’ya turist mi akacak. Ey Merkel dedik, Antalya’da oteller boş kaldı, başkanlık geldiğinde bütün bu sorunlar çözülecek mi yoksa bu, bir adamın kafasında dış politikayı şekillendirmek mi olacak? Bir sabah kalktığımızda kendimizi Yunanistanla savaşır bulmanın ya da Rusya’ya diklenmemenin garantisi var mı?
Dik duracaksak diklenelim
Avrupa’ya tabii diklenelim ama dik durabileceksek diklenelim. Önce diklenip sonra özür dilemeyelim. İsrail konusunda, 9 vatandaşımızı kurban verip, sonra utanmadan ‘Mavi Marmara ile İsrail’e gittiniz, bana mı sordunuz’ demeyeceksiniz, sonuna kadar arkasında duracaksınız.
MHP’ye açık çağrı
MHP’ye çağrıda bulunuyorum. Yine siz evet çalışmanız yapın. Biz de hayır çalışmamızı yapalım. Ancak Türkmen meselesi bizim ortak meselemiz. Eveti, hayırı bir kenara bırakalım, 1 milyon kişiyi
Ankara’da beraberce toplayalım ve ortak bir Kerkük Türkmen meselesine dair büyük bir miting yapalım. Var mısınız?
“Ülkücülerin arasına nifak sokmaya çalışanlara ders…”
Bu, bizim Türkmenleri yalnız bırakmayacağımızın da bir kanıtı olacaktır. Bu aynı zamanda Ülkücülerin arasına nifak sokmaya çalışanlara da bir ders olacaktır. Oradaki kardeşlerimizin yalnız olmadıklarına dair güzel bir destek olacaktır. Hükümetin de Kerkük ile ilgili bir adım atmasına yardımcı olmaya katkı sağlayacaktır. Sadece tweet atmayalım, gelin Kerkük meselesini Ankara’da ortak bir toplantıyla Türkiye’nin meselesine sokalım.”