Bilecik Belediye Başkanı iken İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden uzaklaştırılan Belediye Başkanı Semih Şahin, 9 Ocak Salı günü dün istifasını vermiş, bugün için açıklama yapacağını bildirmişti. Bugün basının karşısına geçen Semih Şahin, sürekli sorulan istifasıyla ilgili zamanlamasının; olması gereken ön seçimin ne Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi ne de CHP İl Yönetiminde yapılmadığı bu vaadlerle vatandaşlardan oy alındığını ön seçimin yapılmaması üzerine dün istifa etmeyi ilkeleri gereği uygun bulduğunu söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisinin halkın arasına ineceğiz, ön seçim yapılmadan aday belirlemeyeceğiz ilkesinin çiğnendiği ve yeni yönetimin ne genel merkez ne de il yönetimi düzeyinde ön seçimin yapılmamasının parti ilkelerine ters düştüğünü,
“ön seçim yapılmasını bekledim, yapılmayınca 9 Ocak Salı günü kendi etik anlayışım ve açıklanacak isimleri etkilememek adına siyasi ilkelerim gereği dün istifamı verdim.
Eğer partide ön seçim yapılırsa ki yapılması gerekiyor. Bu hem yeni genel merkez, hem buradaki yönetim, ikisi de ön seçim yapacağız, halka inerek seçimlere gireceğiz sözüyle seçildiler. Bu çerçevede ben de o zaman dedim ki; seçim yapılmaz atama olursa istifa ederim ve önüme bakarım.
Bugünkü basın toplantımızın konu başlığı ya da konunun öznesi benim dün itibariyle Salı günü itibariyle istifa etmiş olmam. Öncelik neden dokuz Ocak’ta yani dün istifa ettiğimiz? Zamanlama olarak önce onu açıklamak isterim. Şimdi hem genel merkez düzeyinde hem yerelde baştan beri söylediğim seçim sürecine girdikten sonra bir şey. Eğer partide ön seçim yapılırsa ki yapılması gerekiyor. Bu hem yeni genel merkez, hem yeni buradaki yönetim, ikisi de, ‘ön seçim yapacağız halka inerek seçimlere gireceğiz’ sözüyle seçildiler.
Bu çerçevede ben de o zaman dedim ki; ‘seçim yapılmaz atama olursa istifa ederim ve önüme bakarım Yani bağımsız olabilirim, olmayabilirim
Bugün gerçekleşeceğini ifade ettiği parti meclisinde muhtemel açıklanacak atanmış adayı (isimler beni ilgilendirmiyor) siyasi ilkelerim gereği aday açıklaması yapılmadan istifa etmemin etik anlayışıma da ters düşmemesi adına uygun olacağını düşündüm.
Gerçekleşecek olan parti meclisinde büyük bir olasılıkla Bilecik’in adayı da belli oluyor. Belli olmadan yapayım istifamı dedim. Neden? Çünkü benim itirazım ön seçim yapılmamasına, kişilerden bağımsız kişi şunu atamış bunu atamış beni ilgilendirmez. Ben ilkesel olarak yani kişisel olarak değil ilkesel olarak ön seçimsiz bir biçimde atama yapılmasını bu partide kendi içime sığdıramıyorum. Çünkü bu vaatlerle geldiler. Bunun dışında biliyorsunuz, ben Türkiye’de gerçekten halkın seçtiği, üyeler bazında ön seçimle gelmiş üç başkandan biriyim, hatta tek başkanım. Çünkü diğerleri zaten başkandılar.
Salı etmemin sebebi bugün aday açıklanacak. Olayın kişisel olmadığını, ilkesel olduğunu anlatmak için dokuz Ocak’ta istifa etmiş bulunmaktayım. İstifa etmeyebilir miydim? Etmeyebilirdim ama benim kendi siyasi açımdan etmem gerekiyor. Çünkü ben bunu bugün-dün, geçen hafta söylemiş, etmiş birisi değilim.
Parti yöneticilerine, yönetime gelir gelmez bunu söylemiştim. Bu süreç bu zamandı. Yoksa ben 31 Mart’a kadar da istifa etmeyebilirdim. Ama o zaman ben siyasi etik açısından kendimle ters düşmüş oluyorum. O yüzden tek sebebi, ilkesel olarak adayın ön seçimsiz halktan uzak Ankara’dan belirlenmesi. Ben seçilmiş bir başkanım. Çünkü ben halkın oylarıyla geldim.”