DOLAR
32,3652
EURO
34,9611
ALTIN
2.325,56
BIST
9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bilecik
Parçalı Bulutlu
27°C
Bilecik
27°C
Parçalı Bulutlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
27°C
Pazar Açık
28°C
Pazartesi Az Bulutlu
29°C
Salı Az Bulutlu
19°C

CHP İl Başkanı Metin Yaşar’ın OHAL Tepkisi

CHP İl Başkanı Metin Yaşar’ın OHAL Tepkisi

CHP Bilecik İl Başkanı Yaşar, OHAL’in uzamasıyla ilgili yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti;

Ülkemiz on sekiz aydan bu yana OHAL rejimi ile yönetilmektedir. 15 Temmuz 2016’da gerçekleşen hain darbe girişimi ardından 20 Temmuz’da ilan edilen OHAL, milli iradeye, demokrasiye, insan haklarına ve özgürlüklere yönelik bir karşı darbe halini almıştır.

Darbe ve darbecilerle mücadele bahanesi ile başlayan OHAL, gelinen süreçte iktidar partisinin karşısında duran tüm muhalif kesimlere yönelik bir sindirme operasyonuna dönüşmüştür. AKP iktidarı ilk günden bu yana, darbecilerle mücadele değil, tek adam düzeninin karşısında demokrasiden yana olan kesimlerle mücadele etmektedir. Her geçen gün baskının sınırları genişlemekte ve sağcı solcu ayırmadan toplumun büyük bir kesimi terörist olarak suçlanmaktadır. Toplumda açılan çatlaklar genişletilerek derin çukurlar haline getirilmektedir.

İktidara gelirken OHAL’i kaldırma vaadiyle yola çıkanlar, bugün OHAL’den beslenen ve bir baskırejimini KHK’lar eliyle kuran bir yapı haline gelmiştir. Demokrasiden hızla uzaklaşılırken, OHAL altında gidilen referandum da mühürsüz seçim olarak tarihe geçmiş, milli iradenin gaspı alenileşmiştir. Hükümetin baskıları tüm kurumları sarmıştır. Parlamenter demokrasiye karşı girişilen harekâtın usulsüzlükleri, Anayasayı yok sayan kararlarla sözde tescil edilmiştir. Türkiye’de Anayasa fiilen lağvedilmiş, hukuk askıya alınmıştır. Yemin ettikleri Anayasa’yı savunmak yerine cübbelerini iliklemeye çalışan kimiyüksek yargı mensupları ile birlikte, OHAL kanunsuzlukları adeta zor kullanılarak resmileştirilmiştir.

12 Eylül askeri darbesinde bile görülmeyen hukuk dışılıklar, insan hakkı ihlalleri ve özgürlüklerin kısıtlanması bugün Türkiye’nin normali haline getirilmek istenmektedir. Yüz binlere ulaşan ihraç ve tutuklamalar dalgası, darbecilerle uzaktan yakından ilgisi olmayan yurttaşları da içine katmış, yargısız infazlarla dikta rejiminin muhalifleri cezalandırma aracı olarak kullanılmış ve kullanılmaya da devam etmektedir. İktidar partisinin FETÖ ile el ele vatanseverlere kumpas kurduğu yıllarda, bu terör örgütü ile mücadele eden ve bu yüzden cezalandırılan gazeteciler, siyasiler ve akademisyenler gibi yurttaşlara, bugün FETÖ yaftası vurulmaya çalışılmaktadır.

OHAL KHK’ları, toplumun üzerinde sallanan bir kılıç olarak, seslerini yükseltmek isteyen tüm kesimlere yönelik bir silah halini almıştır. Anayasayı yok sayan bir anlayış ile, KHK’lar yasal kapsamından çıkarılmış, yetki çerçevesini aşmıştır. Kış lastiği ve epilasyon merkezleriyle ilgili düzenlemeler dahi KHK konusu yapılırken, demokratik kitle örgütlerinin, gazetelerin ve dergilerin kapatılması iktidarın övündüğü icraatları olmuştur.KHK’lar hukuku katletmenin bir yolu olarak amansızca kullanılırken, haksızlığa uğratılan yüz binlerce taşeron işçisinin hak arama yolunun kapatılmasının da aracı olmuştur.

Böylesi bir ortamda, Cumhuriyet Halk Partisi ilk günden bu yana Cumhuriyetin temel değerlerini savunmaya, baskı rejimine karşı parlamenter demokrasiden ve özgürlüklerden yana olan mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam etmektedir. Türkiye’nin kurucu partisi kimliği ve tarihsel sorumlulukları doğrultusunda Cumhuriyet Halk Partisi olarak, ülkemizin dünyadan soyutlanmış bir diktatörlüğe evrilmesine ve evrensel hukuk kurallarından koparılmasına seyirci kalmayacağımızı bir kez daha altını çizerek ifade ediyoruz.

Toplumun tüm kesimlerini doğrudan etkileyen, iş dünyasından sivil topluma, emekçilerden yargıya, medyadan eğitime kadar, herkese dokunan OHAL’in bir kez daha uzatılması gündemde iken, CHP olarak bir çağrı yapıyoruz. 15 Ocak 2018 günü Ankara’da düzenlenecek OHAL Forumu ile sivil darbenin ülkemizde açtığı derin yarayı bir kez daha haykıracak ve tek adam rejimine karşı duran,demokrasiden yana tüm kesimlerin kendilerini ifade edeceği bir buluşmayı sağlayacağız.

Bu olağanüstülüğü normalleştirmeye çalışanlara karşı CHP, Demokratik Kitle Örgütleri ve Sendikalar olarak bir kez daha ifade ediyoruz; OHAL’e artık yeter, OHAL kaldırılsın, demokrasi istiyoruz!

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.