CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Kasım Seçimleri için Bilecik’teydi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Kasım Seçimleri için Bilecik’teydi.

Seçim gezisine Osmaneli İlçemizden başlayan Kılıçdaroğlu nu halkın yanı sıra alışkın olmadığımız bir şekilde Ak Partili Belediye Başkanı Münir Şahin’in de aralarında bulunduğu yoğun kalabalık karşıladı. Demokrasilerde olması gerekenin bu olduğunu söyleyen İlçe Başkanı Münir Şahin bir de İlçeye ait fotoğraf hediye etti.

Burada halka hitap eden Kılıçdaroğlu; “Şimdi 1 Kasım’da yeniden sandığa gidiyoruz. Sizden isteğim, hükümet kurma iradesini gösteremeyen, hükümeti kuramayan bir kişiye oy vermeyin, oy vereceğiniz kişinin bağımsız ve özgür iradesinin olması lazım” dedi.

Daha sonra Bilecik’e geçen Kılıçdaroğlu, seçmen ve halkın yoğun ilgisiyle karşılandı. 7 Haziran seçimlerinden sonra çıkan tabloyu en iyi yorumlayanın Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti; “Milli İradeye tek saygı duyan parti CHP dir. Vatandaşın oyuna saygı duyan parti biziz. Vatandaş dedi ki; ‘Tek parti istemiyorum, bir koalisyon kurun. Oturun adam gibi uzlaşın, ülkeyi yönetin, sorunları çözün’ Biz ‘hay hay’ dedik. Başımızın üstünde yeriniz var. Oturur, koalisyonu kurarız. Türkiye’nin ağır sorunları var. Oturalım bunları çözelim. ‘Tamam’ dediler. On gün konuştuk. Onuncu günün akşamı dediler, ‘Valla, dört yıllık bir koalisyonu istemiyoruz. Biz üç aylık seçim hükümeti istiyoruz’. Neden? Dört yıllık bir sorun çözeceğiz biz, dört yılda Türkiye’nin en temel sorunlarını çözeceğiz. Birileri Efendim, 400 milletvekili vermediniz. Bir daha seçime gideceğiz. Vatandaşı zorlayacağız. Oy vermezse terörü azdıracağız. Oy vermezse doları yükselteceğiz. Oy vermezse bilmem şunu yapacağız, bunu yapacağız”

“Herkes hukukun üstünlüğüne inanmalı” diyen Kılıçdaroğlu; ” Hukuk neyi gerektiriyorsa onu yapmalı. Benim saray, villa gibi bir merakım yok. Siz nasıl yaşıyorsanız, ben de öyle yaşıyorum. Ben sizden birisiyim. Şimdi biz cumhuriyete oy vereceğiz. Bir dikta yönetimi gelecek. Neden? Başbakan yetmiyor mu bu ülkeye? Parlamento yetmiyor mu, bu ülkeye? Sandığa giderken hepimizin düşünmesi lazım. Ben rahmetli Ecevit’in geleneğinden geliyorum, aynı felsefeden geliyorum. O derdi ki, ‘Ne ezen, ne ezilen, insanca, hakça bir düzen’. İnsanca ve hakça bir düzeni savunuyorum. 22 milyon yoksulumuz var. 21. yüzyılın Türkiyesinde 22 milyon fakir olur mu, Allah aşkına, Allah izin verirse bir yıl içerisinde bunu bitireceğim.” “Sizden isteğim, hükümet kurma iradesini gösteremeyen, hükümeti kuramayan bir kişiye oy vermeyin. Oy vereceğini kişinin bağımsız ve özgür iradesinin olması lazım. Başbakanlık koltuğuna oturacak kişinin iradesini başka bir yöne ipotek etmemesi lazım. Şu anda Türkiye, cumhuriyet tarihinin en derin krizlerinden birisini yaşıyor. Ülkeyi kim yönetiyor? Kocaman bir soru işareti var. İlk kez böyle bir tabloyla karşı karşıyayız” dedi.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu, siyasetin kavgasından artık bıktıklarını, siyasetin halka, vatandaşa hizmet olduğunu dile getirerek, buna karşın ülkede din eksenli siyaset yapıldığını ve dinin siyasete alet edildiğini söyledi.

Dış politikaya da değinen Kılıçdaroğlu;

“Ne hale getirdiler ülkeyi? Yazık, günah değil mi? Suriye’de 12 bin çocuk öldü. Yüzbinlerce insan öldü. Silahları siz gönderdiniz oraya. Niye gönderiyorsunuz? Müslüman’ı, Müslüman’a kırdırmak ne zamandan beri devlet politikası oldu? Bakın canlı bombalar, Türkiye’ye geldi. Canlı bomba bir Ortadoğu geleneğidir. O bataklığa saplanırsanız, terör ithal edersiniz. Terör ithal ettik. Düne kadar başımızda bir PKK belası vardı, şimdi bir de IŞİD belası çıktı. Yeter artık, bıktık. 1 Kasım’da sandığa giderken düşünün. Elinizi vicdanınıza koyun ve ona göre oy kullanın.” diyerek konuşmasını tamamladı. Seçim otobüsüyle halkı selamlayan Kılıçdaroğlu buradan Bozüyük halkına seslenmek üzere hareket etti.