Bilecik Küçük Sanayi Sitesi’nde faaliyet gösteren bir işletme sahibi, kendileri de dahil olmak üzere bir çok esnafa üzüntü veren bir konuyu dile getirerek serzenişte bulundu.
Hasan Hüseyin Tuncar, Bi̇leci̇k Küçük Sanayi’de otomobil ve hafif ticari̇ araç bakım, onarım ve yedek parça hizmeti veren bir işletme olarak, ‘Bilecik esnafı pahalı iş yapıyor’, ‘Bilecik esnafıyla iş olmaz’, ‘Ellerinden iş çıkmaz’, ‘Bilecik esnafına güven olmaz’ gibi genel bir kanı oluştuğunu belirterek, ”Beş parmağın beşi bir olmadığı gibi, herkes dört dörtlük değildir. Bu sadece esnaflıkta değil, insan hayatının her noktasında aynıdır. Aracını yaptırdın, eşya alacaksın, tv tamir ettireceksin, ev, araba almayı düşünüyorsun.. yahu arkadaşlar bu memlekette dürüst olmayan veya sağlam iş yapmayanlar sizce sadece Bilecik’te mi toplandı? Başka bir yerde yok mu? Bilecik’in kaderi küçük şehir olduğu için en ufak bir olayda duyumların kolaylıkla kulaktan kulağa yayılıyor olması. Bursa, Eskişehir, Adapazarı, Kocaeli veya İstanbul etrafımızdaki şehirlerde alavere dalavere iş yapanlar yok mu? Dünya kadar var. Ama büyükşehir olduğu için arada kaynıyor. Fark edilmiyor bile. İstanbul’da vatandaş aracına rektifiye (rektefe) yaptırmış, buraya gelene kadar contayı yakmış. Ne oluyor? Orası İstanbul, her telden insan var. Ararsın telefonu dahi açmaz, yaptırdığın masrafla kalırsın. Ama iş Bilecik’te olursa vay o esnafın haline. Yerden yere vurulur. Bu tür olaylar maalesef günümüzde her iş dalında ve her yerde oluyor. Keşke olmasa ama oluyor. Artık devir insanların birbirine karşı güven duyma devri. Benim sana, senin de bana güvenin var ise Allah hem bereketini arttırır, hem de o iş sağlam olur. Güvendiğiniz yerden şaşmayın. ”Efendim orası pahalı bir daha oraya gitmem” deyip bilmediğiniz bir yerde çözüm aramaya kalkarsanız, cebinizden daha çok paralar çıkar.” dedi.
Tuncar, ister Bilecik, ister başka şehirlerde olsun güvenilen kişiler yada esnafların asla bırakılmaması ve üç beş lira için değişilmemesi gerektiğini, ayakkabı boyacısı, kuaför, kahvehane veya tamirci kim olursa olsun birilerinin yerini mutlaka başka birilerinin dolduracağına vurgu yaparak, ”Yeter ki gelenler gidenlerin yerini aratmasın” ifadesinde bulundu.