DOLAR
32,3656
EURO
35,1270
ALTIN
2.324,44
BIST
9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bilecik
Parçalı Bulutlu
24°C
Bilecik
24°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Parçalı Bulutlu
27°C
Cumartesi Az Bulutlu
27°C
Pazar Açık
28°C
Pazartesi Az Bulutlu
29°C

Acımasız toplumsal yargılar intihara sürüklüyor!

Acımasız toplumsal yargılar intihara sürüklüyor!

Türkiye’de geçen yıl intihar edenlerin sayısındaki artışı değerlendiren uzmanlar, ekonomik güçlükler ve psikiyatriste ulaşamamanın yanı sıra, ‘psikiyatrik hasta olunmaz, olunursa deliliktir’ şeklindeki acımasız toplumsal yargının artmış olabileceğine dikkat çekiyor. Türkiye’de sürekli bir göç dalgasının yaşanmasını da önemli bir faktör olarak gören uzmanlar, bunun sosyal desteğin azalmasına ve insanların birbirine yabancılaşmasına neden olabileceğini söylüyor.

2015 yılında ölümle sonuçlanan intihar sayısı bir önceki yıla göre yüzde 1,3 artarak 3 bin 211 kişiye yükseldi. Peki bu artışın sebepleri neler?

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi’nden psikiyatri uzmanı Doç. Dr. Gül Eryılmaz, intihar davranışının; sosyolojik, biyolojik, psikolojik, ekonomik ve kültürel özellikleri olduğunu ve bu nedenle intiharın değerlendirilirken tüm boyutlarının ele alınması gerektiğini söylüyor. Sosyolojik olarak bakıldığında, intiharın birey ile toplum arasındaki ilişki bozukluğundan ve çatışmalardan kaynaklandığını aktaran Doç. Dr. Eryılmaz, diğer faktörleri ise şöyle sıralıyor:

“Psikolojik açısından bakıldığında intihar, genel olarak kaybedilen nesneye karşı çatışmalı duygular olması nedeniyle kayıpla baş edememe ve depresyonun devamı olarak bir kurtuluş yoludur. Diğer yandan dış dünya ya da nesneye olan öfkenin dışarda anlam bulamaması nedeniyle kişinin kendisine dönmesi ve cezalandırması olarak da yorumlanabilir. Psikiyatrik hastalıkların bir kısmının seyri sırasında bazı hormonların bozulması ya da genetik de faktörler arasında sayılabilir. Ayrıca erkek cinsiyet, düşük sosyoekonomik durum, yalnız yaşama, boşanmış olma dindar olmama da risk faktörü olarak söylenebilir.”

Yaşlı insanlarda intihar daha riskli

Türkiye’de ekonomik güçlükler, psikiyatriste ulaşamama, ‘psikiyatrik hasta olunmaz, olunursa deliliktir” şeklindeki acımasız toplumsal yargının artmış olabileceğine de dikkat çeken Doç. Dr. Gül Eryılmaz, bu konudaki değerlendirmesini de şu sözlerle dile getiriyor:

“Sürekli göç dalgasının olması, sosyal desteğin azalmasına insanların birbirine yabancılaşmasına neden olmuş olabilir. Diğer yandan intihar oranının göç verme oranı neredeyse en yüksek olan Kars ilinde olması da manidardır. Göç eden insanlar genellikle ekonomik ya da eğitim gibi sosyal nedenler nedeniyle genç yetişkin popülasyondur. Geriye orada kalan yaşlı insanlar bu verileri etkilemiş olabilir. Yaşlı insanlarda intihar daha risklidir. Yaşlı insanlarda psikolojik baş etme mekanizmalarının azalması, ek diğer tıbbi hastalıkların ve kullanılan ilaçların artması, güçten ve rolden düşmeler intihar riskini artırmaktadır.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.