DOLAR
32,5417
EURO
34,9466
ALTIN
2.428,95
BIST
9.681,65
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bilecik
Az Bulutlu
22°C
Bilecik
22°C
Az Bulutlu
Cuma Parçalı Bulutlu
23°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C
Pazar Az Bulutlu
19°C
Pazartesi Az Bulutlu
21°C

“ABD’nin Türkiye’ye tehditlerinin perde arkasında ne var?”

Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin;

“ABD’nin Türkiye’ye tehditlerinin perde arkasında ne var?”

Gezi, 17/25 Aralık ve 15 Temmuz kanlı darbe girişimi… Hepsinde de taşeronlarıyla saldırdı. Hedef Türkiye’ye diz çöktürmekti. Şimdi de ABD açıkça bir papaz bahanesiyle tehditlerle Türk ekonomisine saldırı başlattı. ABD’nin beslediği terör örgütleri FETÖ ve PKK ile paralel biçimde CHP ve HDP gibi ABD suflesinde siyaset yapan partiler de “ekonomi kötü, dolar bu yüzden yükseliyor” propagandasıyla Türkiye’ye ABD merkezli saldırının yerli işbirlikçiliğini yürütüyor. Peki gerçek ne? İşte 1 Ağustos itibariyle Türkiye’ye yaptırım tehdidinde bulunan ABD’nin hesabı ve ekonomiye dair gerçekler

ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi (OFAC) ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla Amerikalı papaz Andrew Brunson’ın tutukluğunda kilit rol oynadıklarını gerekçe göstererek Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu yaptırım listesine koydu. Bu karardan önce ABD Başkanı Donald Trump ve evangelist yardımcısı Mike Pence, sosyal medya hesaplarından Türkiye’ye papaz için yaptırım tehdidinde bulundular. 15 Temmuz’da kanlı darbe girişimiyle bir terör örgütü başı olduğu artık net biçimde ortaya çıkmasına rağmen, ABD ısrarla FETÖ’nün arkasında durdu, ülkesinde sahip çıkmaya devam etti. Türkiye’nin uluslararası hukuk çerçeverindeki tüm başvuruları da sonuçsuz bırakılarak ABD aslında 15 Temmuz’daki kanlı darbe girişiminde FETÖ’nün arkasında durduğunu açık etti. FETÖ ile ilişkisi de ortaya çıkan papaz Brunson için ise Türkiye’ye ekonomik bir “savaş” açtı. FETÖ, PKK ve bu terör örgütleriyle paralel bir söyleme sahip olan CHP’nin dolardaki artışı Türk ekonomisinde bir kriz varmış gibi kullanması da Türkiye’ye yönelik ABD merkezli ekonomik saldırının bir ayağında yer alıyor.

AMAÇ TÜRKİYE’YE DİZ ÇÖKTÜRMEKTİ

2013 yılında Gezi kalkışması, hemen birkaç sonrasında 17-25 Aralık’taki saldırı ve 15 Temmuz 2016’da gelen kanlı ve hain darbe girişimi. Tümünde de ana aktör FETÖ’ydü ve ABD arka planda kalarak, büyüyen Türkiye’yi hedef aldı. Amaç Türkiye’ye diz çöktürmekti. O gün de ekonomi üzerinden bunu yapmaya çalıştılar, bugün de aynısını…

ABD İSTEDİĞİNİ ALAMAYINCA TÜRKİYE EKONOMİSİNİ HEDEF ALDI

ABD siyaseten istediğini alamadığı her dönemde önce Türkiye ekonomisini hedef aldı. Mayıs 2013’te borsa rekorlar kırıp, dolarda tarihi düşüşler yaşanırken Gezi Parkı ortaya çıktı ve Türkiye 157 milyar dolar kaybetti

BUGÜN DE YENİ BİR OPERASYONLA KARŞI KARŞIYAYIZ

17-25 Aralık, 15 Temmuz gibi bugün de yeni bir operasyonla karşı karşıyayız. ABD’nin evangelist yönetimi Papaz Brunson’u istiyor. Türkiye ise FETÖ ve PKK ile işbirliği yapmış CIA ajanını vermiyor. ABD bunun için Türkiye’yi cezalandırmak istiyor, bunun için ekonomiyi hedef alıyor. Dün gece dolar 5 lira seviyesinde gittiğinde başta FETÖ, PKK gibi terör örgütü mensupları gibi CHP ve HDP’ye yerleşen “hain hücreler”, “Ekonomi kötü yönetiliyor, dolar bu yüzden yükseliyor” propagandasına başladı.

Oysa mesele ekonominin durumu değil; ABD’nin Türkiye ekonomisini açıkça hedef almasıydı… “Gol” diye ABD’nin yaptırım kararına sevinen sözde solcu Ahmet Şık gibi isimler HDPKK içindeki ihanet hücrelerine yerleştirilmiş isimlerden biri… Bugün, CIA ajanı Papaz Brunson’u kullanarak iç siyasette nefes almak isteyen Trump, Türkiye’ye karşı ekonomik sonuçlarının ağır olmasını istediği yeni bir operasyon yapıyor.
BUGÜN DE YENİ BİR OPERASYONLA KARŞI KARŞIYAYIZ

17-25 Aralık, 15 Temmuz gibi bugün de yeni bir operasyonla karşı karşıyayız. ABD’nin evangelist yönetimi Papaz Brunson’u istiyor. Türkiye ise FETÖ ve PKK ile işbirliği yapmış CIA ajanını vermiyor. ABD bunun için Türkiye’yi cezalandırmak istiyor, bunun için ekonomiyi hedef alıyor. Dün gece dolar 5 lira seviyesinde gittiğinde başta FETÖ, PKK gibi terör örgütü mensupları gibi CHP ve HDP’ye yerleşen “hain hücreler”, “Ekonomi kötü yönetiliyor, dolar bu yüzden yükseliyor” propagandasına başladı.

Oysa mesele ekonominin durumu değil; ABD’nin Türkiye ekonomisini açıkça hedef almasıydı… “Gol” diye ABD’nin yaptırım kararına sevinen sözde solcu Ahmet Şık gibi isimler HDPKK içindeki ihanet hücrelerine yerleştirilmiş isimlerden biri… Bugün, CIA ajanı Papaz Brunson’u kullanarak iç siyasette nefes almak isteyen Trump, Türkiye’ye karşı ekonomik sonuçlarının ağır olmasını istediği yeni bir operasyon yapıyor.

WSJ’NİN SKANDAL ANALİZİ EKONOMİK OPERASYONUN ANA NEDENİNİ ORTAYA KOYUYOR

The Wall Street Journal’de bugün “Sultana Yaptırımlar” başlığıyla yayınlanan analiz, ekonomik operasyonun ana nedenini ortaya koyuyor:
“Papaz Brunson’un serbest kalması”
Bizdeki ABD beslemeleri ise ısrarla, “Ekonomi kötü” diyerek ABD saldırısını perdelemeye çalışıyor

ABD’Lİ ESKİ BAŞKANIN ÇIKIŞI SALDIRININ ANA HEDEFİNİ AÇIKLIYOR

Eski ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın danışmanı Julianne Smith, bugünkü saldırının ana hedefini şöyle açıklıyor:
“İlişki artık resmi olarak krizde ve Erdoğan için tek çıkış yolu, en nefret ettiği şeyi yapmak: Geri adım atmak.”

Birileri “ekonomi kötü” demeye devam edecek mi?

“POLİTİKA DEĞİŞİMİ OLMAZSA PİYASA TÜRKİYE’Yİ CEZALANDIRABİLİR”

Seçimlerin hemen ertesinde, 25 Haziran’da Bloomberg’in attığı manşeti hatırlayın:
“Politika değişimi olmazsa piyasa Türkiye’yi cezalandırabilir”
Açıkça tehdit ediyorlar, açıkça “Ya bize uyacaksınız, ya da cezasını çekeceksiniz” diyorlar.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.