Bakan Yardımcısı Abdurrahim Boynukalın:
“15 Temmuz sonrası gençler kapalı bütün yapılara öfkeli”
Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen Siyaset Okulu Eğitim Programı tamamlandı. Programda son dersi Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Abdurrahim Boynukalın verdi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası büyüklerin gençlere olan bakış açılarının değiştiğine dikkat çeken Boynukalın gençlerin 15 Temmuz sonrasında kapalı bütün yapıların tamamına inanılmaz bir öfke duyduğunu, gençlerin devletin veya toplumun herhangi bir kesiminin kapalı sistem yapı tarafından yönetilmesini asla kabullenmeyeceğini söyledi.
Üsküdar Üniversite’nin PAMER (Postkolonyal Çalışmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi) ile Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nün işbirliğiyle gerçekleştirilen“Siyaset Okulu” sertifikalı eğitim programı tamamlandı. “Yeni Bir Paradigmaya Doğru-Küresel Düzlemde Etnik Kimlik, Sistem ve Güvenlik Sorunları” başlığını taşıyan program, farklı görüşlerin tartışıldığı bir platform oldu. Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi ve PAMER Müdürü Doç. Dr. Merve Kavakçı ile Üsküdar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mithat Baydur’un koordinatörlüğünü üstlendiği program, Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşke’de gerçekleştirildi. Siyaset Okulu’nda son dersi Gençlik ve Spor Bakanı Yardımcısı Abdurrahim Boynukalın verdi.
“Türkiye’de Darbelere Geçit Vermeyen Yeni Gençliğin Sosyolojik Dinamikleri” başlıklı konuşma yapan Boynukalın, Türkiye’deki darbeler tarihi ile ilgili kısa bir özet yaparak 15 Temmuz’da kadın erkek genç yaşlı neredeyse her ideolojiden vatandaşı sokaklara çıkaran sosyolojinin bölgede yıllardan beri yaşanan olaylarla ilgili olduğunu söyledi.
Gençlere olan bakış değişti
Darbe girişimi sonrası büyüklerin gençlere olan bakış açılarının değiştiğini belirten Boynukalın, gençlerin çok özgüvenli olduğunu ifade ederek “Büyüklerin tamamı 15 Temmuz sonrası bizden özür diliyor, bu zamana kadar size haksızlık yapmışız diyor, siz bambaşkaymışsınız, farklı bir kimliğiniz varmış , kendinize ait özgüveniniz varmış, gerçekten vatanı seviyormuşsunuz, bizleri de düşünüyormuşsunuz diyorlar” dedi.
Bu imani boyutu açıklayacak bir kuram yok
Dünyanın hiçbir yerinde benzer bir darbe girişiminin görülmediğini belirten Boynukalın, “Darbe kalkışması duyulduğu zaman meclisi basılan, meclis basıldıktan sonra halkın toplanıp meclisten askerleri çıkartan, ordunun kışladan çıkacağını duyup kışlanın önüne gidip orduyu durduran, 6-7 tane örnek var ama hiçbir yerde en kritik noktalarda sembol yerlerde tankların ateş açtığı rastgele insanların öldürüldüğü, meclisin bombalandığı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin önünün arkasının bombalandığı başka bir kalkışma ve bu kalkışmaya karşı çıplak elle darbeyi durduran bir insan unsurunun başka bir yerde olmadığını görüyorsunuz. Yok, tek. O yüzden bunun okuması da kendi içinde çeşitlenecektir bir benzeri yok çünkü. Benim gördüğüm kadarıyla bunun bir seküler bağlamda baktığınızda mistik, bizim tarafımızdan baktığımızda imani bir boyutu var. Bu imani boyutunu açıklayabilecek bir kuram yok çünkü. Olimpos Dağı’nın çocuklarıyla Hira Dağı’nın çocuklarının kavgasında kimin kime, ne şekilde hangi şartlar ve bereket altında ve galip geleceğini gösteren bir kuram daha icat edilmedi” dedi.
Gençler kapalı yapıların tamamına öfkeli
15 Temmuz sonrası gençler açısından yaşanan durumu da değerlendiren Boynukalın, “Yaşadığımız anomali ya da bereketlerden bir tanesi kesif bir cemaat düşmanlığı. 15 Temmuz sonrasında artık kapalı bütün yapıların tamamına gençler tarafından inanılmaz bir öfke var. Bu doğru bir öfke mi bilmiyorum, nereye evrilecek bilmiyorum, kıvamı nereye kadar gidecek onu da bilmiyorum fakat gençler genel olarak artık devletin veya toplumun herhangi bir kesiminin kapalı sistem bir yapı tarafından yönetilmesini asla ve asla kabullenmiyorlar ve kabullenmeyecekler. Bu bizim gibi siyasilere, herhangi bir yöneticiye, bir üniversite yöneticisine, rektöre, dekana yahut grup başkan vekiline milletvekiline bakana sivil toplum kuruluşu yöneticisine şu ipucunu veriyor. Artık kendi yönettiğimiz alanların hiçbirine ‘Bu insanlar yetişmiş insan unsuru barındırıyor o yüzden ben buradan şu kadar adamı çekerim, bu insanlarla şöyle bir organizasyon yaparım’ hakkını bundan sonra toplum ve özellikle gençler yöneticilere tanımayacak gibi gözüküyor” diye konuştu.
Ravza Kavakçı Kan: “Devlet baba anlayışı farklılaştı”
Siyaset Okulu’nun diğer konuşmacıları ise Ak Parti İstanbul Milletvekili Dr. Ravza Kavakçı Kan ve Sabancı Üniversitesi’nden Dr. Doğan Üçok oldu. 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu üyesi olan Ravza Kavakçı Kan, “Temsili Güç Sistemleri Yönünden Darbe Komisyonu Günlükleri” başlıklı sunumunda komisyonun bugüne kadar yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi.
15 Temmuz darbe girişiminin ülkede pekçok şeyi değiştirdiğini belirten Kavakçı Kan, “Daha önce yaşanan darbelerdeki devlet baba anlayışı ile bugünkü devlet baba anlayışı farklılaştı. Son 10-15 yıldır yaşadığımız demokratikleşme süreci ile bunu da dipnot olarak akılda bulundurmak gerekir. 15 Temmuz’da bu ülkenin halkı tarafından dünya tarihine bir dipnot düşmek değil, yeni bir sayfa açmak açısından belki iddialı olacak ama önceki tanımların tümü mülga oldu. Çünkü demokrasi için mücadele kavramı tekrar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları tarafından tanımlandı 15 Temmuz gecesi. İlk defa bu sefer farklı bir devlet babanın temsilcisi farklı bir devlet baba anlayışı çıktı. Halka ‘Bugün sizin demokrasinize sahip çıkma gününüz dedi ve sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı bu çağrıyla onu destekleyenler anında belki bir kısmı çağrısından önce ama onu ideolojik bağlamda desteklemeyen insanlar da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları da demokratik bir ülkede yaşamanın ne olduğunu bilenler sokağa çıktılar. Sokağa çıkanlar da ellerinde sadece Türk bayraklarıyla yüreklerinde vatan sevgisi ve imanlarıyla tankların önünde durdular. Bunu hamasi anlamda söylemiyorum, siyaset bilimi açısından bir tespit postkolonyal düşünce açısından bütün mevcut temsil sistemleri tepe taklak eden bir şey” diye konuştu.
Dr. Doğan Üçok: “Jeopolitiği artık boru hatları belirlemeyecek”
Dr. Doğan Üçok, “Dünya Enerji Üretiminde Yeni Bir Kırılma Noktası: Kaya Gazı” başlıklı sunumunda 2009 yılından itibaren ABD’de çıkarılmaya başlanan Kaya Gazı’nın bir devrim olduğunu, petrol, kömür ve doğalgaz gibi konvansiyonel kaynaklara çok önemli bir alternatif haline geldiğini söyledi. Günümüzde ikinci bir devrim olan LNG’nin gündeme geldiğini belirten Üçok, “LNG dalgası çok büyük bir şekilde yayılıyor artık doğalgaz sadece boruların arasında seyahat etmeyecek. Büyük kargo gemileri ile okyanuslarda gezen doğalgaz yüklü gemiler olacak LNG’ler. Bunları dilediğiniz zaman ülkenize çağırabileceksiniz. Enerji sektöründe takip edilen geleneksel yöntemler 2009’dan beri çok büyük şekilde değişmeye başladı. ABD o kadar büyk bir gaz keşfetmiş oldu ki kaya gazıyla beraber daha önce enerjiyi dışardan alan ülkeler artık ihraç eden ülkeler haline geldi” dedi. Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre 2016 yılı itibariyle Amerika’daki kaya gazı üretiminin Rusya’daki doğalgaz üretimini geçtiğini belirten Üçok, “Jeopolitiği artık boru hatları belirlemeyecek LNG taşıyan yüzer gemileri de bir anlamda boru hatları gibi değerlendirip analizleri bu şekilde yapmamız gerekecek” dedi.
Program kapsamında önceki haftalarda Ak Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, Ak Parti İstanbul Milletvekili Markar Esayan ve CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin de ders verdi.
Programında sonunda 4 hafta süren sertifikalı eğitim programını başarıyla tamamlayanlara sertifikaları düzenlenen tören ile takdim edildi.
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın da katıldığı programda sertifikaları takdim edenler arasında Rektör Tarhan da yer aldı.