DOLAR
32,5865
EURO
34,8497
ALTIN
2.499,00
BIST
9.699,13
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bilecik
Hafif Yağmurlu
16°C
Bilecik
16°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Parçalı Bulutlu
22°C
Pazartesi Çok Bulutlu
26°C
Salı Az Bulutlu
26°C

Tereyağı, Yumurta Ve Kırmızı Eti Eksik Etmeyin

Tereyağı, Yumurta Ve Kırmızı Eti Eksik Etmeyin

Uzmanlar, yüksek kalori içerdiği için diyet programlarına dahil edilmeyen tereyağı, yumurta ve kırmızı etin öğünlerden çıkarılmaması gerektiği konusunda rejime girenleri uyarıyor.

DÜ Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlknur Arslanoğlu, protein ve yağın zararlı ve kanserojen gösterilmesi konusunda kırmızı etle bağırsak kanseri arasında bağlantı kurulduğunu belirtti.

Her türlü yanmış, kömürleşmiş, fazla pişirildiği için proteinleri denature olmuş, bozulmuş besinin kanserojen etkileri olduğunu vurgulayan Arslanoğlu, şunları söyledi:

“Tabii ki besinlerle ilk karşılaşan kısımlarımızdan biri de bağırsak olduğu için risk altında ama bu pişirme şekliyle, dengesiz beslenme, bir tarafa doğru beslenmeyle ilgili. Ne kırmızı eti, ne yumurtayı, ne tereyağını hayatımızdan uzaklaştırmamamız lazım. Bu üçlü adeta günah keçisi olarak ilan edildi. Sakatat ve deniz kabuklularının da ‘kolesterolü yüksek’ diyerek, diyetten uzaklaştırılması doğru değil. Kolesterol tabii ki besinlerde var. Yumurta sarısında yoğun. Kırmızı etin ve tereyağın içerisinde yüksek oranda doymuş yağlar var. Biz ‘kalp krizinden kurtulalım’ diye doymuş yağlardan ve kolesterolden kaçacak olursak, hem kalp kasımızın en önemli besleyicilerinden hem değerli aminoasitlerden hem de yine kalp kasını destekleyen, çalışmasını kolaylaştıran, zarlarını stabilize eden hatta sinir sisteminin, beynin, nöronların ve tüm diğer değerli dokularımızın korunmasını sağlayan esansiyel yağlardan da kaçmış oluyoruz.

Sadece doymamış yağ ile beslenmek sanıldığı gibi organizma için sağlıklı değil. Doğru oranı tutturmak gerekiyor.”

Kolesterolün besinlerdeki yağlar nedeniyle yükseldiği tezine karşı olduğuna dikkati çeken Arslanoğlu, kolesterolü, karaciğerde sentez edilen molekül bulunduğunu, ihtiyaç duyulduğunda vücudun üretme yeteneği varsa yükseleceğini sözlerine ekledi.

kaynak:trthaber

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.