“KARBONUN AYAK İZLERİ” FARKINDALIK YARATTI
Bilecik’te şehrin küresel ısınma ve iklim değişikliğindeki rolünü belirlemek ve bu etkiyi azaltmak üzere yapılması gereken çalışmalarının ilk etabı olan Karbon Ayak İzi Envanter ve Analiz Projesini’nin tanıtımı gerçekleştirildi.
Bilecik Belediyesi Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen basın açıklamasında, karbon ayak izinin başta karbondioksit olmak üzere sera gazlarının çevreye verdiği zararın uluslararası bir ölçüsü olduğunu ifade eden Belediye Başkanı Selim Yağcı, “Türkiye’nin toplam sera gazı emisyonları 1990 yılında karbondioksit eşdeğeri cinsinden 187 milyon ton değerinden %110,4 artış ile 2013 yılında 459,1 milyon tona ulaşmıştır.” dedi.
İlde enerji tüketimine dayalı salım miktarlarının bu şekilde gittiği sürece, % 0.48’ lik oranla Bilecik’in, ülkenin toplam karbon salımına en küçük katkıyı yapan illerden biri olma özelliğini koruyacağını söyleyen Başkan Yağcı, Bilecik Belediyesi dünyada ve ülkemizde bu konuda öncülük eden belediyelerle aynı gelişmelere ve uygulamalara imza atacak ve kentimiz için bir ekolojik kent değeri yaratacaktır.”dedi. Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
‘‘Bilecik Belediyesi olarak çevreci belediyecilik anlayışı ile birçok güzel ve anlamlı çalışmaya imza atmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda; şehrimizin küresel ısınma ve iklim değişikliğindeki rolünü belirlemek ve bu etkiyi azaltmak üzere yapılması gereken çalışmalarının ilk etabı olan Karbon Ayak İzi Envanter ve Analiz Projesini, Başkanlık Danışmanımız ve Anadolu Üniversitesi Ekoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz Türe’ nin katkılarıyla tamamladık.
Aynı zamanda Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği üyesi olan Bilecik Belediyesi, yaptığı Karbon Ayak İzi Envanter çalışması ile, birliğe üye olan 64 belediye içerisinden sertifika almaya hak kazanan 8 belediyeden, 2 büyükşehirler dışında, il düzeyinde ilk belediye olmuştur.
Peki, Karbon Ayak İzi neyi ifade etmektedir? Bu özellikle kentlerdeki fosil kaynaklı enerji tüketiminden kaynaklanan başta karbondioksit olmak üzere sera gazlarının çevreye verdiği zararın uluslararası bir ölçüsüdür. Günümüzde giderek etkisi artan küresel ısınma ve iklim değişikliğine neden olan bu durum; aşırı yağışlar, seller, kuraklıklar, sağlık ve sosyoekonomik sorunları da beraberinde getirmektedir.
Günümüzde giderek etkisini arttıran küresel ısınma ve iklim değişikliği, bir felaket senaryosu olmaktan çıkıp bilimsel bulgular ile kanıtlanmıştır. Sonuçları ise bütün dünyayı şu ya da bu şekilde etkileyecek bir risk unsuru haline gelmiştir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Antalya’da gerçekleştirilen 2015 G20 zirvesinde, Paris’te yapılan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı
için; iklim değişikliğine karşı mücadelede önemli ve başarılı sonuçların alınması gerektiği konusunda verdiği mesajda, bu konuya ülkemizin nedenli önem verdiğinin önemli bir göstergesidir.
Çünkü bu amaca ulaşmak için, sahip olduğunuz değerleri ya da sorunları artık sadece anlatarak değil, dünyaca kabul gören ölçülebilir ve karşılaştırabilir yöntemlerle ortaya koyabilme kabiliyeti büyük önem taşımaktadır. Özellikle belediyelerin kentsel politikalarını oluşturma ve yapacakları projelere destek bulma konusunda, bu verileri kullanma anlayışı ve kabiliyeti, hem ulusal hem de uluslararası arenada belediyecilik anlayışına bir marka değeri katmaktadır.
Şehrimize yönelik olarak gerçekleştirdiğimiz bu çalışma ile; barınma, ulaşım, sanayi ve tarımsal alandaki özellikle enerji kullanımı noktasında meydana çıkardığımız tabloyu ortaya koymaya çalıştık. Buna bağlı olarak önümüzdeki günlerde, kentimizdeki tüm paydaş kuramlarla birlikte yapacağımız bir çalıştayla, sürdürülebilir ve ekolojik bir kent olmanın temel unsurlarından olan Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı (SEEP) ve İklim Değişikliğine Kentsel Uyum Eylem Planlarını (İDKUEP) geniş bir katılımla gerçekleştireceğiz.
Böylece, tüm kentsel aktivitelerimizde, ekolojik bir anlayışla ve çevreye zarar vermeyecek biçimde şehrimizin büyüyüp gelişmesini sağlamayı hedeflemekteyiz.’’
Konuşmanın ardından Başkanlık Danışmanı ve Anadolu Üniversitesi Ekoloji Ana bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz Türe tarafından projenin sunumu gerçekleştirildi.Prof. Dr. Cengiz Türe bu konuda alınması gereken önlemlere dikkat çekti.Küresel ısınmanın sebep olduğu sorunları açıkladı.Prof. Dr.Küre: ‘‘Küresel ısınmanın sağlık açısından etkisi var.İklim değişikliği bir çok soruna yol açıyor.İklim değişimini normalleştirmezsek birçok hastalık yola çıkıyor.Bakteriler,haşereler,fareler iklim değişikliği sebebiyle sıcak bölgelere geliyorlar ve hastalık taşıyorlar.Kentleri tehdit eden en önemli unsurkardan biri de bu.’’ dedi. Bu konuda halka düşen görevi vurgulayıp insanları bu konuda bilinçli davranmaya davet etti.
‘‘Dünya artık ineklerin üzerine kayıt cihazları koyup atmosfere salınım yaptıkları gazları kayıt altına alıyor.Bu denetleme sonucunda hayvanların besinlerini diyet uygulatarak daha düşük gaz salınımı yapacak bir beslenme sağlıyor.Karbon salınımının kontrol altına alınması yalnızca Bilecik için değil tüm dünya için önem teşkil eden bir konu.’’ diyen Prof. Dr. Cengiz Türe Bilecik’te 2015 süresi zarfında incelemiş oldukları istatislik verileri aktardı.Ardından proje kapsamında çalışmaların devam edeceğini ve yıldan yıla kaydedilecek birikimleri paylaşacaklarını söyledi.
Bilecik için güzel bir başlangıç, iyi bir çalışma olmasını,ilgili arkadaşlarımızında titizlikle takip ettiğini görmek istiyoruz.Bozüyük Kandilli köyü sınırlarının bitimine ÇİMeNTO fabrikası kuruluyor en büyük zararıda Kandilli köyü ile Kovalıca Karaağaç ve İNÖNÜ ovamız THK munda eğitim gören kardeşlerimiz görecek.Sn F.Poyraz’ın köyü Kandilli’ye,Vilayetimiz Kamu ve Yerel Yöneticilerimiz hazır bu konuya el atmışlarken pilot bölge olarak seçip çalışmalarına Kandilli köyünden başlamaları bizleri ve köyümüze sahip çıkmaları açısından bir fırsat olduğunu beyan etmek isterim.
Herkesime slm syg sunuyorum.
Kandilli köyü vatandaşı