Ülkemizin pek çok bölgesinde yetiştirilen kayısının faydalarını saymakla bitmiyor. Genellikle içerdiği lif özelliği nedeniyle hazımsızlık problemlerinde tavsiye edilen kayısının çekirdeği de bir mucize deposu olarak karşımıza çıkıyor. Feride Fonksiyonel Yaşam Koordinatörü Uzm. Dyt. Başak Satar, kayısı çekirdeğinin kanser ve kalp hastalıklarına kadar çok sayıda hastalıkta etkili bir fonksiyonel besin olduğunu aktararak merak edilenleri paylaştı.
Çok sayıda kişi tarafından sevilerek tüketilen kayısı, çeşitli sağlık problemlerinin tedavi sürecinde doğal bir yöntem olarak da sıklıkla tercih ediliyor. Zengin vitamin ve mineralleri sayesinde bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine yardımcı olan kayısı ve kayısı çekirdeği hakkında bilinmeyenleri aktaran Yaşam Koordinatörü Uzman Dyt. Başak Satar, kayısı çekirdeğinin doğru miktar ve şekilde tüketildiğinde kanser ve kalp hastalıklarına karşı da vücudu desteklediğini belirtti.
Kayısı meyvesinin turuncu renkli bir yaz meyvesi olmakta birlikte fonksiyonel beslenme açısından bir çok faydalı özellik taşıdığını belirten Uzm. Dyr. Başak Satar, “Kayısı, içerdiği glikoz, lif, protein, vitamin ve mineraller ile kayısının insan sağlığı için faydalı bir gıda olduğu bilinmektedir. Bunun yanında içerdiği fitokimyasal bileşim nedeniyle önemli bir antikanser, antioksidan etkiye sahiptir. Yüksek miktarda A ve C vitamini içeren ve fenolik maddeler bakımından da oldukça zengin olan kayısı, bir A vitamini ve beta karoten kaynağı olarak bilinmektedir. Kayısı meyvesi çağala (yeşil, olgunlaşmamış kayısı) döneminde yüksek oranda C vitamini içerirken bu vitamin olgunlaşma ile birlikte azalmaktadır.” dedi.
Fonksiyonel besinler arasında kayısı çekirdeğinin önemli bir besin olduğunu söyleyen Uzm. Dyt. Başak Satar, “Kayısı çekirdeği ise içeriğindeki polifenoller, streroller, karatenoid, çeşitli vitamin ve mineraller sayesinde fonksiyonel besin özelliği göstermektedir. Kayısı çekirdeği, yağ ve lifin yanı sıra önemli bir diyet proteini kaynağıdır. Kayısı çekirdeğinin protein içeriği % 14.1 ile % 45.3 arasında değişmektedir. Aynı zamanda 8 farklı çeşit esansiyel aminoasit içerdiği bilinmektedir.” ifadelerini kullandı.
Kayısı çekirdeğinin içerdiği antimikrobiyal, antimutajenik, ağrı kesici, antioksidan ve iltihap önleyici özellikleri sayesinde çok sayıda hastalığın önlenmesi ve tedavisinde önemli bir yeri olduğunun altını da çizen Uzm. Dyt. Başak Satar, “E vitamini ve çeşitli iz elementleri de içeren kayısı çekirdeği, zengin besleyici maddelerden dolayı özellikle öksürük, astım, kardiyovasküler ve serebrovasküler hastalıklar gibi hastalıkların tedavisinde veya önlenmesinde ve insan beslenmesinde besleyici olarak dengeli besinlerden biri haline gelmiştir. Kayısı çekirdeğinin yeterli miktarda düzenli olarak tüketilmesi kan basıncını düşürmekte ayrıca damar tıkanıklığı ve kalp krizi gibi olumsuz durumların oluşumunu azaltabilmektedir. Kayısı çekirdeklerinin içeriğinde bulunan fenolik bileşikler; serbest radikal temizleme özelliği, antikanser aktivitesi, koroner kalp hastalıklarının önlenmesi ve antimikrobiyal özellikler gibi birçok sağlık problemi için faydalıdır.” şeklinde konuştu.
Kayısı çekirdeğinin cilt sağlığına yönelik olumlu etkilerinden de bahseden Feride Fonksiyonel Yaşam Koordinatörü Başak Satar, “İçeriğindeki E Vitamini, serbest radikallerin neden olduğu oksidatif stresi azaltarak kırışıklıklara, güneş lekelerine, yaşlılık lekelerine karşı cildi korur. Cildin nemlendirilmesinde önemli rol oynayan kayısı çekirdeği cilt görünümüne ve tonuna pozitif katkı sağlayarak cildin elastikiyeti artırabilmektedir.” açıklamasında bulundu.
Uzm. Dyt. Başak Satar, “Kayısı yüksek oranda lif içerir. Kronik ve akut kabızlık durumlarında ilk akıla gelen meyvelerdendir. Yapılan bir çalışmada güneşte kurutulmuş kayısının potansiyel probiyotik özellik gösteren bakterileri içerdiği gözlenmiştir.” diyerek kayısı çekirdeğinin taze meyvesi ile birlikte ve ayrı olarak tüketildiğinde bağırsak hareketlerini uyararak kabızlığın geçmesi ve önlenmesine yardımcı olduğunu da sözlerine ekledi.