Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, Bilecik’e Seslendi

Bozüyük’te şehidimiz Piyade Uzman Çavuş Ünal Demir’in ailesine baş sağlığı dilemesinin ardından Şeyh Edebali Türbesini ziyaret eden Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, hemen akabinde mitinge katılmak üzere Cumhuriyet Meydanına geçti.

Cumhuriyet Meydanında Bilecik Halkına seslenen Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

Bugün bir tarihi kentte 600 yıllık imparatorluğun köklerini olduğu tarihi çınarın köklerinin olduğu Bilecik’te olduğumun farkındayım.
Bugün gün hiç cevap vermeyecektim ama az önce Şeyh Edebali’nin türbesine gittik bir Fatiha okuduk. Orada şöyle yazıyor diyor ki öğüt var ya hepimizin bildiği ” Ey oğul, Beysin, küsmek bize barıştırmak sana” diyor ya ne yazık ki bugün ülkeyi yönetenler, nasibini almamış bunlar. Bugün demiş ki ‘Komik adam’ demiş benim için sen 24 Haziran akşamı ağlayacak mısın, gülecek misin hep birlikte göreceğiz. Hadi bakalım ağlamada. Binali Yıldırım demiş ki, ben demişim ki sözde ‘TİKA’yı kapatacağım’ demişim aynı abisi gibi yalancı bu da. Sayın Binali Yıldırım eğer ben bu 49 miting içerisinde bir yerde ‘TİKA’yı kapatacağım’ diye bir şey söylemişsem sana söz veriyorum ne istiyorsan onu yapacağım. Sana bir şey diyemiyorum çünkü sen 24’ünde kendi kendini imha eden başbakansın zaten. Bir lafım da Bekir’e, Bekir Bozdağ demiş ki, ‘Bu CHPliler, seçim yaklaşınca camileri hatırladılar’ demiş; 1. Bekir Bozdağ, ‘Camiler senin babanın tapulu malı mı? Müslümanların evi, elhamdülillah bizde müslümanız. Bekir Bozdağ’a bir şey hatırlatacağım. Konuşmayacaktım ama tepemi attırdı. Bekir Bozdağ utanmıyor musun bunu söylemeye sen? 201 yılının Aralık ayında beraber Mekke’de tavaf etmedik mi? Beraber umre yapmadık mı seninle? Aynı uçakta değil miydik? Ayıp, ayıp bakın son kez söylüyorum, son kez. Seçim meydanlarından camileri çekin, seçim meydanlarından dinimizi çekin, yazık oluyor, ayıp oluyor, seçim meydanlarında gelin ekonomi konuşalım, yüreğiniz varsa. Erdoğan meydanlarda diyor ki; “Ben ekonomistim diyor, köprüyü Muharrem İnce yapamaz diyor, ben yaparım” diyor bana ekonomi öğretecekmiş Bilecik’ten sesleniyorum. Sayın Erdoğan, gel bana ekonomi öğret. Nerde öğret biliyor musun? Sayın Erdoğan istediğin bir televizyon kanalında, hadi gel bana ekonomi öğret, Hadi gel. Ekonomiden sıkıldıysan gel bir kanalda bana dış politika öğret.’’ olur mu? Oradan sıkıldıysan gel bir kanalda bana tarım öğret, hadi bakalım. Oradan sıkıldıysan gel çocuklarımızın geleceğini, gel eğitimi konuşalım. Meydanlarda diyor ki; “Ben köprü yaptım diyor” benim köprüyü yapamayacağımı söylüyor, köprü yapmak basarsın parayı yaparsın, ufak işler,demir beton bas parayı yap, ben gönüllere köprü kuruyorum, gönüllere. Birinci köprüyü Demirel yaptı, ikinci köprüyü Özal yaptı, üçüncü köprüyü Erdoğan yaptı, dördüncü köprüyü de İnce yapar bir şey olmaz dedim. Sen diyor yapamazsın sana sorum basit. Bana diyor ki ” sen İstanbul’dan Yalova’ya giderken Osmangazi Köprüsünden geçmiyor musun? Geçiyorum, geçiyorum da kafama takılan bir şey var, Sayın Erdoğan bana şunun cevabını verebilir misin? 1- Demirel’in yaptığı köprüden 11 liraya geçiyorum da senin yaptığın köprüden neden 114 liraya geçiyorum. Sayın Erdoğan sana bir sorum daha var, mübarek Ramazan ayındayız, yakında bayram, bu bayram gününde Demirel’in yaptığı köprüden bedava geçeceğiz de senin yaptığın köprüden neden parayla geçeceğiz. Hadi bana bunun cevabını ver. Tekrarlamak istiyorum, Demirel’in yaptığı köprüden 11 liraya, senin yaptığın köprüden neden 114 liraya geçiyoruz. Bayramda Ramazan Bayramında Demirel’in yaptığı köprüden bedava geçiyoruz da senin yaptığın köprüden neden parayla geçiyoruz?

Bakın bir işçi kentindeyiz, bir emekli kentindeyiz, bir mermer kentindeyiz. Bilecik’ten Sayın Erdoğan’a, değerli hemşehrime bir soru soruyorum, her gittiği yerde yerli ve milli olduğunu söylüyor değil mi? Sayın Erdoğan, Sevgili Hemşehrim sarayın mermerleri Bilecik Mermeri mi, Hindistan Mermeri mi? Bazı filmlerde olur ya soruyu sorar, en sonunda der ki “sanık senindir”  sanık sizin, soruyu sordum. Bilecik’e geldi mi Erdoğan? Gelmedi mi, gelecektir. Çünkü ben sarayda hizmetçi olurum diyen milletvekili adayı var, gelecektir. O zaman Bilecik’liler, Ak Partili kardeşlerim size söylüyorum siz Bilecik’li olarak Erdoğan’a şunu sormayacak mısınız? Sen ne yaptın o sarayda kimi getirdin, nerden getirdin mermeri bari bilelim, mermer nereden geldi. Bunu öğrenmek hakkımız değil mi? Sorcak mısınız?

Yarın bir sınav var değil mi? 1 milyon 180 bin çocuktan, 1 milyonu sınava girecek, bunların 126 bini yerleşecek, diğerleri boşta ne olacağını bilmiyoruz. Peki üniversite sınavıyla, liselere giriş sınavı ikisinde de aynı hatayı yaptılar mı, yaptılar. Eve en yakın okul olacakmış, ya istemediği bir okulsa belli mi belli değil, yarın sınav ki sınav sabahtan başlayacak iki oturumda bütün Türkiye’deki Muharrem İnce, CHP Milletvekili adayları hepsine talimatımdır. Yarın saat 13:00 e kadar 81 vilayetimizinin hiçbirinde müzikli propaganda yapmayacaksınız. Çocuklarımızın geleceği bizim seçimimizden daha önemlidir. Onlar üniversite sınavına 9 ay kala sınavda değişiklik yaptı. 8 ay kala yaptı, 7 ay kala yaptı, 4 ay kala yaptı, sınava 2 hafta kala tarihini değiştirdi. Çocuklar, gençler 24 Haziranda sınava girecekken, kabine girecekler, sınav tarihi mi değişecek,seçimin tarihi mi değişecek, Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığında şecimin tarihi değişecek, sınavın tarihi değişmeyecek. Bizim Cumhurbaşkanlığımızda akıl ve bilim esas olacak, akıl ve bilim, yurt sorunu diye bir sorun kalmayacak 2 yıl içinde asla tek bir öğrenci yurtsuz olmayacak. 19 Mayıs’ta ve 29 Ekim’de bütün üniversite öğrencileri 500′ er  lira burs alacak, karşılıksız. 10 bin öğrenciyi her sen yurt dışına göndereceğiz, okul bitince eğer iş bulamıyorsa kredisini ödemeye devam ettireceğiz. Bu yapıyı kaldıracağız, rektörler yeniden seçimle gelecek, özgür bir üniversite kuracağız ve hiç bir üniversiteyi bölmeyeceğiz.

Bir başka konu ben diyorum ki boşa çalışıyoruz, Türkiye boşa çalışıyor, otomobil üretiyor mu Türkiye? üretiyor, Televizyon üretiyor mu? üretiyor, 1 otomobilden 100 euro, 150 euro kazanıyoruz, 1 televizyondan 10 euro kazanıyoruz. Türkiye kendisinin montaj sanayi var mı? var. Otomobil üretiyor Türkiye ürettiği 2 otomobili satarak dışardan 1 otomobil alıyor. Sattığı, aldığı dengesine bakarsak 1.5 milyon dolar zarardayız. Erdoğan diyor ki “ben otomobil fabrikası kurduracağım” İnce karşı çıkıyor. Evet yanlış yapıyorsun, sen otomobilin kaportasına sahipsin be ise beynine talibim,beynine, sen lastiklerini yapmak istiyorsun, ben yazılım programına aramızda fark var sana soruyorum, diplomayı göster diyorum yok diyorsun, olmaz diyorsun cevap vermiyorsun. Mahkemeye de vermiyorsun, her konuda dava açıyorsun, gene 100 bin liralık açmış bana yine para istiyor. Peki sorum şu ikide bir de diplomayı gündeme getirme diyorlar, hayır diplomayı ben istemiyorum, anayasa istiyor, anayasa, anayasada yazıyor 4 yıllık okul mezunu olması lazım diyor. AK Partiye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Doktora gittin ameliyat olacaksın, aklına takıldı birden, dedin ki ameliyat olmadan şunu bir sorayım, hocam nerden mezunsun dedin dediki Hacettepe’den mezunum, ya şu diplomayı bir göreyim diye aklına takıldı, sordun doktor sana diplomayı gösteremezse ameliyatı olur musun olmaz mısın? Ameliyatı olmuyorsan, devleti neden teslim ediyorsun. Devlet senden daha mı az önemli

Başka bir konu nasıl gençler yetiştirecez, erdoğan diyor ki ” dindar ve kindar nesil yetiştireceğiz” Ben diyorum ki çocuklarımızın, evlatlarımızın, geleceğimizin, hepimizin çocukları onların dindar yetiştirilmesinde hiç bir sakınca görmüyorum, ama bu ailenin işi ona aile karar verebilir, Cumhurbaşkanı karar veremez. Dindar nesil olmasından hiç bir rahatsızlığım olmaz ama kindar nesil olmasından rahatsız olurum. Kindar nesil yok insanları seven bir nesil olmasını isitoruz. Bir konu daha var. Görüştü görüşmedi meselesi. Bu mesele çok eski yahu. Sadece Fettullah Gülen değil ki. Öğle namazından çıktı Oferle görüşmedim dedi. Akşam oldu bir televizyon programına katıldı. Oferle görüştüm dedi. Yakında da FETÖ ile görüştüğünü açıklayacak zaten merak etmeyin. 5 vakit namaz arasına bu kadar yalanı nasıl sıkıştırıyor bende onu anlamıyorum.  Ben mazotu çiftçiye 3 liraya vereceğiz dedim. Tarım Bakanı dedi ki biz 2,5 liraya veriyoruz, Muharrem İnce’nin haberi yok dedi. Uşak’ta gittim bir çiftçinin traktörüne bindim, benzinliğe gittim, mazot pompasına yanaştırdım, dedim depoyu fulle. Milletvekilide dünyanın maaşını alıyor, çiftçiye bir depo benzin alıversin nolacak, bir şey olmaz, doldurdum, baktım mazot 5,72 yazıyor, milletvekili deyince aklıma geldi Amerikanın nüfusu 300 milyon Türkiye’nin 80 milyon Amerikadaki milletvekili sayısı Türkiye’den az, Türkiye’de 600, 80 milyon 600 milletvekiline bakamaz, bu sayıyı indireceğiz, hiç kuşkunuz olmasın, 600 milletvekili Türkiye’ye çoktur. Bana soracaksınız Muharrem İnce, ekonomiyi nasıl düzelteceksin? 1- Cumhurbaşkanı olur olmaz, olağanüstü hali kaldıracağız, hemen, 2- Hukuk Devletini kuracağız. 3- Atamalarımız liyakata uygun olacak, ehliyetli insanlar atanacak, bağımsız bir Merkez Bankası kuracağız, iş adamı bir yatırım yapacaksa, o iş adamı önceden belirlenmiş kurallara göre iş yapacak, kural değişmeyecek, üretime yatırım yapacağız,betona değil, tarıma dayalı sanayiyi kuracağız. Yani İtalya bizden zeytinyağını alıyor, dökme zeytinyağını bizim markamız olmadığı için onu şişeliyor, kendi markasını üstüne basıyor 15 katına satıyor. Bunu çözeceğiz. Ziraat Bankasının görevi çiftçiyi desteklemektir. Ziraat Bankası ne yapıyor? bir medya kuruluşunun satışına kredi veriyor? ne kadar kredi veriyor? 1 milyar dolar. 1 milyar dolar bunu bin tane fabrikaya verseydi her birine 4,5 milyon yani eski parayla 4,5 trilyon para vermiş olacaktı. Bin tane fabrikayı kurtarırdı. Eğer bunu bir kişiye vermek yerine kobiye verseydi 10 bin kobiye 450’şer bin lira verirdi. Ziraat Bankası bunu 1 kişiye vermek yerine çiftçiye verseydi 100 bin çiftçiye 45’şer bin lira para verirdi. 100 bin çiftçiye 45’şer bin lira para vermek yerine 1 kişiye 1 milyar dolar verdiler, işte bu Ziraat Bankası’nın kulağını çekip, görevine getireceğiz, çiftçinin emrine vereceğiz.

Önceden millet sağcı, solcu diye bölünmüştü, sonra Türk, Kürt diye bölmeye çalıştılar, sonra alevi, sünni diye bölmeye çalıştılar ama öyle bir derinleştiriyorlar ki sürekli ama kimsenin aklına şehitleri, gazileri bölmek gelmedi. Mesela 15 Temmuz şehitleri, yakınları, gazilerle diğer şehitlerin ve gazilerin sosyal hakları, ücretleri bile farklı, şehitleri bile böldüler, şehitleri bile, gazileri bile böldüler işte yeniden bu milleti toparlamamız lazım. Ben, sen, o yok, biz var artık biz. Muharrem İnce’nin sloganı ne “Hepimizin Cumhurbaşkanı”

Diğer detaylar videoda……

https://www.facebook.com/muharrem.ince77/videos/10156406690051703/