MİT yasasına ilişkin yapılması planlanan değişiklikle ilgili tartışmaların hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, demokratik toplumların, devlet baskısının hissedilmediği toplumlar olduğunu, Türkiye’de ise devlet baskısının gittikçe ağırlaştığını söyledi.
“Devletin bürokratı, Sayın Başbakan’dan izin almadan mahkemeye gitmiyor. Milletvekili zaten hiç gitmiyor. Çocukları, şehzadeler de gitmiyor. Böyle bir toplumu demokratik olarak görmek, kabul etmek mümkün değildir” diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin demokrasi konusunda kan kaybettiğini, “bir istibdat devleti” oluşturulmaya çalışıldığını öne sürdü.
Grup toplantılarında yayımladıkları ses kasetlerine değinen Kılıçdaroğlu, “Mahkeme kararıyla yapılan bir dinlemenin ses kayıtlarını yayımladık. Şimdi o ses kayıtlarını yayınlayanlara doğrudan müdahale ediliyor. Savcı çağırıyor, ‘Neden bunları yayınladınız?’ diye. Açıkça söyledim, yine söylüyorum: istediğiniz kadar baskıyı kurun, Cumhuriyet Halk Partisi olduğu sürece bütün baskıların üstesinden geleceğiz. Parlamento kürsüsünü kullanacağız, mitingler yapacağız, bütün kirli çamaşırlarını bu iktidarın topluma göstereceğiz. Bütün yurttaşlarım bize güvensin. Baskıcı hiçbir rejime izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, açıklamasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de eleştirilerde bulunarak, “Eğer o koltukta oturuyorsa, Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil edecekse, bütün bu baskılar konusunda biraz daha sesini çıkarmak zorundadır. Anayasa’da cumhurbaşkanın görevleri bellidir. Görevleri arasında hükümetle pazarlık yapma gibi bir görevi yoktur” ifadelerini kullandı.
kaynak:trthaber