Biyolojik Çeşitlilik İzleme Çalışmaları Devam Ediyor

Biyolojik Çeşitlilik İzleme çalışmaları devam ediyor. Ekosistem, tür ve gen çeşitliliği olmak üzere üç temel bileşeni bulunan Biyolojik Çeşitlilik Bilecik’te kayıt altına alınıyor. Biyolojik çeşitlilikte geniş bir yelpazeye sahip Bilecik’te çeşitli kurumlar tarafından çalışmalar yapılıyor.

Bilecik Doğa Koruma Milli Parklar personeli tarafından Bilecik’te Biyolojik Çeşitlilik izleme çalışmaları devam ediyor.

Tarım ve Orman Bakanlığının 2014 yılında ihalesini yaptığı proje ile 1.345 bitki ve hayvan türü tespit edilmiş ve elde edilen veriler ‘Nuh’un Gemisi’ veri tabanına işlenmişti. Yine aynı yıl Tarım ve Orman Bakanlığı ile Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi işbirliğinde akademisyenlerin katıldığı ‘Biyolojik Çeşitlilik ve Biyokaçakçılık Çalıştayı’ düzenlenmişti.

Tarım ve Orman Bakanlığınca 2015 yılında da köy muhtarlarına toplantılar ve eğitimler düzenlenerek, Biyokaçakçılıkla mücadele maksadıyla kitapçık ve broşürler yaptırılmış, akabinde Bilecik Belediyesinin çalışmaları sonucunda, Türkiye’de Uluslararası ölçütlere göre Biyolojik ve Kültürel Çeşitlilik değerini belirleyen İlk belediye Bilecik Belediyesi olmuştu.

Bilecik Belediyesinin 2016 yılında Anadolu Üniversitesi Ekoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz Türe’nin yürütücülüğünde uluslararası kabul gören Biyolojik ve Kültürel Çeşitlilik İndeksi çalışması sonucu orataya çıkan 0.0363 puanla Bilecik, biyolojik ve kültürel çeşitlilik indeks değeri en yüksek il olmuştu. Türkiye için bu değerin 0,532 ve pek çok Avrupa ülkesi için ise 0.400 – 0.500 arasında olduğu belirtilmişti.

Biyolojik Çeşitlilik Nedir?

Bir ekosistem, biyom veya tüm dünyada bulunan yaşam formlarının çeşitliliğine ‘Biyolojik Çeşitlilik’ adı verilmektedir.

13.7 milyar yıl öncesindeki büyük patlamadan oluşan yıldız tozlarından güneş sistemindeki tüm nesneler oluştu.
Yapılan araştırmalara göre ise dünyanın yaşının 4.5 milyar yıl olduğu ortaya çıkmıştır.

Uçsuz bucaksız Okyanuslar ve kara parçası olarak sadece volkanların yer aldığı dünyada bundan uzun yıllar sonra Avusturya’da bilim adamları tarafından yapılan çalışmada cyanobecteria adlı bakteri keşfedildi. Bununla birlikte yeryüzünde hayatın 4.2 milyar yıl önce başladığı tespit edildi.

Yaşamın ilk belirtileri olan bu bakteriler ve mavi yeşil algler gibi ilkel hücreler meydana geldi. Bu hücrelerin benzerleri hala günümüzde yaşamını sürdürmektedir.

1.4 milyon yıl önce ise tek hücreli fakat daha büyük, üreme ve kalıtım işlevlerini yapan bir çekirdekleri bulunan, organizmalar gelişti.

700 milyon yıl önce çekirdekleri bulunan hücreler birleşerek,insanların da dahil edileceği çok hücreli organizmaları meydana getirdiler.

Çok hücreli canlılarda evrim geçirip bitki ve hayvan şeklinde bölümlere sayısız ayrıldılar.

Yeryüzünde yaşanan kıta kaymaları, parçalanmalar, büyük depremler, volkanizmalar ve çeşitli tektonik olaylar yüz milyonlarca yıl tekrarlanmış ve yeryüzündeki Biyolojik Çeşitliliğin yok olmasına, çeşitli kıtalara yayılmasına ve canlılar dünyasındaki evrimsel sürecin yön değiştirmesine ve çeşitlenmesine yol açtı.

65 milyon yıl önce Himalaya Dağları büyüklüğünde bir meteor Meksika tarafında bir bölgeye çarpıyor ve Dünya’da yaşayan türlerin %86’sı bir günde tür olarak yok oluyor. Dinozorların ortadan kaybolmasının nedenini de bilim insanları buna bağlamaktadır. Hatta bilim insanları dinozorların yok olmasıyla birlikte insanların da dahil olduğu memelilerin ortaya çıktığını ifade etmiştir.

Yaklaşık 500 milyon yıl öncesine dek sularda yaşayan canlılar atmosferin günümüz koşullarına yaklaşması ile karalara geçmişler ve o günden bu yana müthiş bir biyoçeşitlilik ortaya çıkmıştır. Bugün kullandığımız petrol türevleri, kömür gibi tüm doğal kaynaklar bu dönemden kalmıştır.

1  |  2

Bilecik Biyolojik Çeşitlilik İzleme Çalışmaları Devam Ediyor

Bilecik Biyolojik Çeşitlilik İzleme Çalışmaları Devam Ediyor

2  |  2

Biyolojik Çeşitlilik İzleme Çalışmaları Devam Ediyor

Biyolojik Çeşitlilik İzleme Çalışmaları Devam Ediyor