DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bilecik
Az Bulutlu
22°C
Bilecik
22°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
18°C
Pazar Az Bulutlu
19°C
Pazartesi Çok Bulutlu
17°C
Salı Az Bulutlu
20°C

Sünnet korkusunu önce anne-baba yenmeli

Sünnet korkusunu önce anne-baba yenmeli

Sünnet konusunda çocuğun sakin kalmasının, ailenin tutumu ile çok ilgili olduğuna dikkat çeken uzmanlar, “Aile sünnet hakkında hekimlerden bilgi edinmeli ve önce kendi korkularını yatıştırmalı. Çocuğun sakin kalması buna bağlıdır” uyarısında bulunuyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Çocuk Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, sünnet konusundaki korkuların yenmesinde ailenin tutumunun çok önemli olduğunu söyledi.

Önce anne-baba korkularını yatıştırmalı

Ailelerin sünnetin nasıl bir işlem olduğu hakkında hekimlerinden bilgi edinmelerinin ve kendi korkularını yatıştırabilmelerinin önemli olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, “Çünkü çocuğun sakin kalması, ailenin sakin olması ile bağlantılıdır. Bir- iki yaş arasında kısa açıklamalar yeterli olabilirken okul dönemi çocuklarına neden sünnet yapılacağı ve sünnet işlemi, doğru zamanda, öncelikle güvendiği aile yakını (tercihen baba) sonra hekimi tarafından anlayabileceği dilde anlatılmalıdır” dedi.

Korkutucu söylemler düzeltilmeli

Çocuğa karşı destekleyici olunması gerektiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, “Çevreden duyduğu, örneğin pipisinin tamamen kesileceği, canının çok yanacağı gibi onu korkutmuş söylemler yatıştırıcı bir dille düzeltilmelidir. Sünnetin pipisinin ucundaki bir bölümün düzenlenmesiyle ilgili olduğu, tümden kesmenin söz konusu olmadığı, anestezi uygulanacağı ya da canının bir miktar acıyabileceği belirtilmelidir” diye konuştu.

3-6 yaş arasında sünnet yapılmamalı

Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, özellikle 3-6 yaş arasında sünnetten kaçınılması gerektiğini belirterek sünnet için en ideal iki zaman bulunduğunu söyledi. Yrd. Doç. Dr Yüksel, şunları söyledi:

“Sünnet tıbben zorunluluk olduğu hekim tarafından bildiriliyorsa çocuğun yaşı kaç olursa olsun yapılmalıdır. Böyle bir zorunluluğun olmadığı hallerde çocukları sünnet etmek için 2 ideal zaman bulunmaktadır. Bu dönemler yenidoğan dönemi (özellikle ilk 3 hafta) ya da 6-10 yaş arasıdır. Özellikle 3-6 yaş arası sünnetten kaçınılmalıdır. 3-6 yaş arası çocukta kastrasyon anksiyetesi olarak adlandırılan kendisine ceza verilmesi amacıyla pipisinin kesilmesi endişesi bulunmaktadır. Aynı zamanda bu dönem beden bütünlüğünün önem kazandığı, korkuların yoğun yaşandığı, küçük yaralanmaların abartılabileceği bir dönemdir. Yine 10 yaş sonrası ergenliğe adım atan çocuğa sünnet yapılması tavsiye edilmemektedir. 6 yaş sonrası yapılacak sünnetler, eğlenceli törenlerin ve hediyelerin çocuğun kaygısını azaltmakta faydalı olabileceği nedeniyle toplumumuzda tercih edilmektedir.”

Sünnet çocukları nasıl etkiler?

Sünnetin dinimizce ve sağlık açısından önerilen bir işlem olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, sünnetin yapılma zamanı, anlatılış şekli ve yapılış koşulları uygun olduğu sürece çocuğun ruhsal gelişiminin olumsuz etkilenmesinin azalacağını söyledi. “Kaç yaşında olursa olsun sünnet çocuk için korku duyulan bir girişimdir” diyen Yüksel, “Yeni doğan bebeklerin acı duymadığı düşüncesinin son zamanlarda yapılan çalışmalarla doğruyu yansıtmadığı görülmüştür. Birtakım çalışmalarda yenidoğan bebeklerin sünnet esnasında, kalp atım hızlarının normalin üstüne çıktığı, salınan kortizol miktarının arttığı bildirilmiştir. Küçük çocuklar sünnet işlemini vücutlarına zarar verecek bir işlem olarak görebilir ve işlem sonrası kabuslar, öfke atakları, utanç, kekemelik gibi belirtiler yaşayabilirler. Sünnetin uzun dönem etkileri ise net bilinmemektedir. Ancak iki yaşından önce ya da altı yaşından sonra, çocuğun ruhsal ve fiziksel olarak hazırlandığı, uygun şartlarda yapılan sünnet işleminin, ruhsal açıdan büyük sorunlar oluşturmadığı varsayılmaktadır” diye konuştu.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.