Ekim ayı, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak kabul ediliyor. Bu kapsamda kamu kurumları, sağlık merkezleri ve medya kuruluşları iş birliğiyle toplumda bilinç oluşturacak etkinlikler düzenleniyor.
Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türü olup, her yıl yaklaşık 2,3 milyon kadına bu hastalık tanısı konuyor. Türkiye’de ise yılda ortalama 27 bin kadına meme kanseri teşhisi konmakta. Her 18 kadından biri yaşamı boyunca bu hastalıkla karşılaşma riski taşıyor.
Belirtiler Sessizce Başlayabilir
Meme kanseri erken evrede genellikle belirti vermez. Bu nedenle düzenli tarama büyük önem taşır. En sık rastlanan belirti, memede ağrısız ve zamanla büyüyen bir kitlenin ele gelmesidir. Ayrıca meme şeklinde değişiklik, ciltte portakal kabuğu görünümü, meme ucundan akıntı, kızarıklık, kabuklanma ve koltuk altında şişlik gibi bulgular da dikkatle izlenmelidir.
Risk Faktörleri ve Korunma Yolları
Genetik yatkınlık kadar yaşam tarzı da meme kanseri riskini etkileyebilir. Tütün kullanımı, hareketsizlik, fazla kilo, alkol tüketimi, geç doğum ve hormon tedavileri risk faktörleri arasında yer alır. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, stres yönetimi ve ideal kilonun korunması bu riski azaltabilir.
Ücretsiz Tarama Hizmetleri Mevcut
Sağlık Bakanlığı’nın Ulusal Kanser Kontrol Programı kapsamında, KETEM, SHM, ASM ve mobil tarama araçları aracılığıyla ücretsiz meme kanseri taramaları yapılmaktadır. Tarama standartlarına göre:
Tedavi Kişiye Özeldir
Meme kanseri tedavisinde cerrahi, kemoterapi, radyoterapi, hormon ve hedefe yönelik tedaviler uygulanabilir. Erken teşhis edilen vakalarda sağ kalım oranı %90’a kadar çıkabilmektedir.
Bilecik İl Sağlık Müdürlüğü ve Aile Hekimi Uzmanı Dr. Feride Özen, Ekim ayı boyunca kadınları tarama programlarına katılmaya ve belirtiler konusunda bilinçlenmeye davet ediyor.
Unutmayın: “Muayeneni yap, farkında ol.” “Memenizi tanıyın, sağlığınızı koruyun.” “Kanserde erken teşhis, hayat kurtarır.”