Cumanız Mübarek Olsun da; “Maun” Ne Olacak?

Telefonlar sabahın köründe titremeye başladı. WhatsApp grupları yıkılıyor. Güllü görseller, Kabe manzaralı GIF’ler, arkada hüzünlü bir ney sesi… Maşallah, dijital dünyada hepimiz evliya kıvamındayız.

Milletçe “Hayırlı Cumalar” butonuna basınca, cennetten VIP bilet ayırtmış gibi bir rahatlama geliyor üzerimize.

Ama durun, hemen o “Gönder” tuşuna basmayın. Kur’an’ın en kısa ama en “baba” surelerinden biri olan Maun Suresi, bizim bu “şekil şükül” dindarlığımıza fena bir gönderme yapıyor.

Öyle derin hoca laflarına, arapça terimlere girmeyeceğim zaten bilmiyorum he okumayı öğrettiler surelerin çoğunu ezbere bilirim ama Rabbimin bana ne dediği konusunda bir fikrim hiç olmadı sonra baktım hiç bir millet biz hariç kendi dili dışında ibadet etmiyor ben neden kendimi zorluyorum zaten anlamam mümkün değil akademik kariyer gerekiyor öyle 4 yıl lisans eğitimiyle olacak iş de değil Türkçe okudum işin özü arkadaşlar surenin dediği, bizim esnaf ağzıyla şudur: “Bana masal anlatma, icraata gel!” Başlayalım mı?

1. “Dini yalanlayanı gördün mü?” Şimdi bunu duyan “Ha tamam, ateistlerden bahsediyor, beni ilgilendirmez” deyip kanalı değiştiriyor.

Yok öyle yağma! Sure devamında diyor ki: “İşte o, yetimi itip kakan, yoksulu doyurmaya yanaşmayandır.”

Yani diyor ki; sen istediğin kadar tespih çek, alnındaki secde iziyle hava at… Eğer yanındaki adam açlıktan kıvranırken sen “Benim keyfim yerinde” diyorsan, kiracıya yüzde 200 zam yapıp sonra “Allah bereket versin” diyorsan; kusura bakma ama dini yalanlıyorsun kardeşim. Maun Suresi’ne göre senin dindarlığın, Instagram filtresi gibi bir şey; görüntü var, gerçeklik yok.

2. “Yazıklar olsun o namaz kılanlara!” Hoop! Burası çok sakat. Allah namaz kılan adama niye “Yazıklar olsun” desin? Devamını okuyalım:

“Onlar namazlarında gafildirler, onlar gösteriş yaparlar!”

Hah, işte zurnanın zırt dediği yer. Adam camide en ön safta, huşu içinde görünüyor. Ama camiden çıkınca terazide hile yapıyor, trafikte adamın üzerine sürüyor, işçisinin sigortasını yatırmıyor. Ya da gidiyor Kabe’ye, tavaf yapacağına “Bakın ben ne kadar mübarek bir yerdeyim” diye selfie çekip story atıyor. “Like”lar şelale!

Maun Suresi diyor ki: “Kime şov yapıyorsun? Allah senin story’ni izlemiyor, kalbini okuyor.” Tribüne oynayanın ibadeti, spor hareketinden hallicedir.

3. Ve o son tokat: “En ufak yardıma (Maun’a) engel olurlar.” Eskiden komşu komşudan tuz isterdi, adı “Maun”du. Şimdi olay değişti. Markette ucuz yağ görünce ihtiyacı olmasa da kolisini kapatıp arkadaki garibana bırakmayan teyze var ya? İşte o Maun’u engelliyor. Depoda malı bekletip “Zam gelsin öyle satarım” diyen tüccar amca var ya? O da Maun’u engelliyor.

Özetle Dostlar,

Eğer namazımız bizi daha ahlaklı yapmıyorsa, orucumuz bizi açın halinden anlar hale getirmiyorsa; o ibadetler birer jimnastik hareketinden öteye geçmiyor.

Şimdi bir kaçınız kim bu ya eğitimi ne ki böyle ahkam kesiyor diyorsunuz duyuyorum. Ben buraya bırakıyorum yazımı bunlar okuduğum sureden anladıklarım ister feyz alır uygularsınız isterseniz kültür fiziğe devam eder sosyal medya hesaplarınızdan beni eleştirirsiniz. Ama unutmayın Kur’an’ın muhatabı insandır! ben Kur’an’ın muhatabıyım senin imamdan alacağın (biliyorsa!) cevapları ben muhatap kılındığım Kur’an’da ararım.

Diyeceğim o ki:

Bu Cuma, sadece safları sıklaştırmakla kalmayalım; vicdanımızı, ahlakımızı ve birbirimize olan merhametimizi de sıklaştıralım. Yoksa o gösterişli “Hayırlı Cumalar” mesajları, Maun Suresi’nin “Yazıklar olsun” hitabına muhatap olmaktan bizi kurtaramaz.

Cumanız mübarek, vicdanınız diri olsun.

Bu bir köşe yazısıdır! köşeyi yazanı bağlar…