İmzanın Ağırlığı

İmzanın Ağırlığı: Meclis Üyeleri Sorumluluklarının Farkında mı?

Bilecik’te meclis üye seçiminde partili olmak dışında herhangi bir yetkinlik aranıyor mu bilmemekle birlikte hani bilmiyorlarsa diye atılan her imzanın sorumluluğu olduğuyla ilgili bilgi vermek istedim . Sırf bu sebeple, bilmiyorsanız diye yazıyorum her attığınız imzanın hukuki ve mali sorumluluğu var yani herhangi bir zarar tespitinde sizlere rücu ettirilebiliyor ilerde bilmiyordum bana böyle anlatılmadı deme şansı tanımıyor kanunlar araştıracaksın, gerekirse inceleteceksin ve yine gerekirse komisyon kurup denetleyeceksin diyor. Sizler kamu personeli olarak tanındığınızdan kanunlar önünde, öyle de yargılanıyorsunuz. İmza atmadan bir kez daha düşünün!

Bilecik’te belediye meclisleri, karar alma süreçlerinin merkezinde yer alıyor. Ancak bu kararlar, ne kadar sorgulanıyor? Ne kadar teknik bilgiyle, ne kadar vicdani sorumlulukla imzalanıyor?

İmar değişikliklerinden bütçe onaylarına, kamu arazilerinin tahsisinden denetim raporlarına kadar birçok kritik başlık, çoğu zaman “çoğunluk oyu” bahanesiyle geçiştiriliyor. Dosyalar okunmadan, teknik detaylara hâkim olunmadan, “grup kararı” denilerek el kaldırılıyor.

Meclis Üyesi Olmak: Yetki Değil, Sorumluluk

5393 sayılı Belediye Kanunu, meclis üyelerine ciddi görevler yüklüyor: stratejik planı onaylamak, bütçeyi kabul etmek, imar planlarını karara bağlamak, denetim görevini yürütmek. Yani bu koltuklar, sadece başkanın kararlarını onaylamak için değil; gerektiğinde karşı çıkmak, sorgulamak, kamu yararını savunmak için var.

Ama sahada gördüğümüz tablo farklı: teknik yeterlilik yok, dosya okumak yok, sadece “parti ne derse o” anlayışı var. Oysa her “evet” oyu, ileride doğabilecek hukuki ve vicdani, mali sorumlulukları da beraberinde getiriyor.

İmzanın Bedeli Vardır

Sayıştay raporlarında sıkça karşılaştığımız usulsüzlükler — ihalesiz işler, kamu zararları, plansız tahsisler — sadece uygulayıcıları değil, o kararları onaylayan meclis üyelerini de bağlar. “Bilmiyorduk” demek, ne kamu vicdanında ne de hukuk önünde geçerli bir savunma değildir. Bir bakmışsınız tüm mal varlığınıza el konmuş. Tabii mal sizin imza sizin…

Soru Şu: Kim Kimin Adına Ne Karar Veriyor?

Meclis üyeleri, halk adına oradalar. Ama çoğu zaman halkın değil, partinin çıkarı gözetiliyor. Teknik bilgi yok, şehir planlaması yok, sadece “grup kararı” var. Oysa Bilecik gibi gelişmekte olan bir şehirde her imar kararı, her bütçe kalemi, her tahsis; şehrin geleceğini şekillendirir.

Bu yüzden meclis üyelerinin “görmeden imzalamak” yerine “okuyarak, sorgulayarak, gerektiğinde karşı çıkarak” görev yapmaları bir tercih değil, zorunluluktur diyor ve yazıyı kapatıyorum.