3 Eylül Çarşambayı Perşembeye bağlayan gece, Sevgili Peygamberimiz (S.A.V.)’in tüm insanlığı onurlandırarak dünyayı teşrifinin yıl dönümünü idrak edeceğiz. Bizleri Mevlid-i Nebi haftasına ve Mevlit Kandiline ulaştıran Rabbimize hamd-ü senalar olsun. Yüce Kur’an’ı bizlere ulaştıran, insanlığı karanlıktan aydınlığa çıkaran, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderilen Efendimiz Muhammed Mustafa’ya salâtü selam olsun.
Muhterem Kardeşlerim
Cehaletin, zulmün hâkim olduğu, merhametin, erdemin, hikmetin kaybolduğu, güçlünün zayıfı ezdiği bir çağ, onun gelişiyle, ilmin, adaletin, şefkatin aydınlığında, asr-ı saadete dönüşmüştür. Cahiliye girdabında yolunu ve değerlerini kaybeden insanlar; onun peşinden giderek, kardeşliğin, ahde vefanın, güzel ahlakın ve bütün iyi davranışların en güzel örnekleri olmuşlardır
Hz. Muhammed (sav), Yüce Allah’ın insanlığa gönderdiği son peygamber ve bütün insanlığın rehberidir. Ahlaki değerleri ve erdemleri kaybeden insanlık, onun gelişiyle tekrar hak, hukuk, merhamet, güzel ahlak gibi değerlerle buluşmuştur.
Peygamber Efendimizi hakkıyla tanımak; güzel ahlakı, kardeşliği, ahde vefayı, merhameti, dostluğu, cesareti, adaleti, erdemli davranışı, başkasının iyiliği için çalışmayı, Allah’a kulluğu, gerçek manada özgürlüğü anlamak demektir.
Kıymetli Kardeşlerim
Mevlid-i Nebi, Müslümanlar için bir tefekkür ve muhasebe iklimidir. Sözler, fiiller ve idealler, rahmet Peygamberinin hayatı ve sünneti ekseninde muhasebeye tâbî tutulmasıdır. Gönüllerdeki peygamber aşkını, hayata Peygamber ahlakı, kulluk sorumluluğu ve ümmet bilinci olarak taşımaktır.
İnsanlığa, son peygamber olarak, tevhidi, adaleti, merhameti, vefayı kısaca Hakk’ın razı olacağı iman, ibadet ve güze ahlâkı öğreten Efendimizin (sav) dünyayı teşrifleri dolayısıyla yüreklerimizi heyecanlandıran “Mevlîd-i Nebî” gününün ve haftasının ülkemize, İslam Alemine ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini Yüce Mevlâ’dan niyaz ediyorum.