DOLAR
32,3190
EURO
35,0421
ALTIN
2.282,74
BIST
8.981,63
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bilecik
Parçalı Bulutlu
23°C
Bilecik
23°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Parçalı Bulutlu
26°C
Cumartesi Az Bulutlu
26°C
Pazar Açık
27°C
Pazartesi Az Bulutlu
28°C

VÜCUDUN GİZLİ TEHLİKESİ AORT ANEVRİZMASI

VÜCUDUN GİZLİ TEHLİKESİ

AORT ANEVRİZMASI

Genellikle ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan “Abdominal Aort Anevrizması”, herhangi bir belirti vermediği için detaylı tetkik edilmesi gerekiyor.

Karın bölgesindeki en büyük atardamar olan aort damarının aşırı genişlemesi ve balonlaşması anlamına gelen “Abdominal Aort Anevrizması”, diğer damar hastalıklarının aksine genellikle herhangi bir belirti vermediği için başka nedenlerle yapılan tetkikler sonucunda ortaya çıkıyor. Einstein’ın da ölüm sebebi olan ve genellikle ileri yaştaki (60 yaş ve üzeri) insanları etkileyen bu hastalık, erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülüyor. Hastalığın toplumda altmış yaşın üzerindekilerde görülme sıklığı % 9 oranında.

Hastalığın gelişiminde ilerleyen yaş, sigara kullanımı ve aile öyküsünün yanında hipertansiyon ile kolesterol yüksekliği gibi faktörlerin de rol oynadığını belirten Acıbadem Fulya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk, “Bununla birlikte bazı bağ doku hastalıkları da abdominal aort anevrizması gelişiminde rol oynamaktadır. Bulgu verdiği durumlarda karın ağrısı, karında nabız atışını hissetme, kabızlık veya ishal, karında şişkinlik gibi şikayetlere sebep olabilen bu hastalığın kesin tanısı için BT anjiografi (ilaçlı tomografi) gerekmektedir. Normalde 2-3 cm genişliğinde olan abdominal aortun, normal-sağlıklı çapının %50’si kadar genişlemesi abdominal aort anevrizması olarak adlandırılırken damar çapının 5,5 cm’yi geçtiği durumlarda cerrahi veya girişimsel yöntemlerle tedavi gerekmektedir” dedi.

Damar genişlemesinin başlangıç safhalarında, risk faktörlerinin ortadan kaldırılarak bazı ilaçlarla durdurulup yavaşlatılabileceğinin altını çizen Dr. Cem Arıtürk sözlerine şöyle devam etti: “Ancak çapın 5,5 cm’nin üzerinde olduğu veya karın ağrısı, bacak ağrısı gibi şikayetlerin belirgin olduğu bazı durumlarda cerrahi veya girişimsel tedavi gerekmektedir. Damarın 5,5 cm’den geniş olması kendiliğinden yırtılma riskinin artmasına sebep olur. Böyle bir duruma ise hastanın en iyi şartlarda dahi hayatta kalma olasılığı %50’den azdır. Günümüzde hastalığın tedavisinde kapalı yöntemle damarın içine stent takılması en çok kullanılan yöntemdir. Kasık bölgesindeki damarlar aracılığı ile yapılan bu girişimsel tedavide vücutta sadece 2 adet 5’er cm’lik kesi bulunmakta ve hastanede kalış, normal hayata dönüş ve iyileşme süresi oldukça kısa olmaktadır. Ancak teknik nedenlerle kapalı girişimlerin yapılamadığı durumlarda açık ameliyat hala tedavide vazgeçilmez yöntem olarak yerini koruyor.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.