DOLAR
32,5555
EURO
34,8891
ALTIN
2.431,20
BIST
9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bilecik
Az Bulutlu
31°C
Bilecik
31°C
Az Bulutlu
Çarşamba Hafif Yağmurlu
27°C
Perşembe Az Bulutlu
21°C
Cuma Açık
25°C
Cumartesi Açık
28°C

Kanser ruhsal dengeyi de etkiliyor

Prostat Kanseri Derneği Başkanı Hüseyin Lüleci, kanserin ruhsal dengeyi de etkilediğini belirterek, kanserden dolayı depresyon ve anksiyete yaşayan, buna bağlı olarak aile, sosyal ve iş yaşamı etkilenen hastalara, psikiyatri tedavisi önerdi.

Lüleci, yaptığı yazılı açıklamada, kanserle yüzleşme esnasında yaş, eğitim durumu, kişilik özellikleri, kanserin evresi, iş, evlilik, yaşam koşulları, sosyal güvenlik durumu ve çevresel desteğin varlığı veya yokluğu gibi değişkenlerin, kişinin ruhsal durumu üzerinde önemli etkilere neden olabildiğine değindi.

Kanser hastalığının fiziksel dengeye verdiği zararın, giderek ruhsal dengeyi de etkilediğine işaret eden Lüleci, ruhsal dengedeki bozulmalar sonucunda sıkça görülmeye başlanan durumları “yas tepkisi”, “yalnızlık”, “uyum sorunları”, “öfke”, “inkar”, “suçluluk”, “çökkünlük”, “bağımlılık”, “kaygı” ve “saldırganlık” şeklinde sıraladı.

Lüleci, bilimsel çalışmalara göre, kanser sürecinde kadınların erkeklerden daha fazla etkilendiğini, kanserin, fiziksel ve psikolojik açıdan kadınların yaşam kalitelerini daha fazla düşürdüğünü aktardı.

Prostat kanseri hastalarının özellikle tedaviye karar vermekte güçlük yaşayabildiğine dikkati çeken Lüleci, şu bilgileri paylaştı:

“Tedavi sonrasındaki yaşam kalitesiyle ilgili en önemli kaygı kaynağı cinsel hayat. Hastalar tekrar cinsel hayatı olup olamayacağı konusunda yoğun endişe yaşıyor. Sertleşme bozukluğu gelişen hastaların büyük çoğunluğunun depresyona girdiği görülüyor. Bu aşamada ürologların önerilerinin yanı sıra psikiyatrik destek ile anksiyete ve depresyonları tedavi ediliyor.

Kanserden dolayı depresyon ve anksiyete yaşayan, buna bağlı aile, sosyal ve iş yaşamı etkilenen hastalara psikiyatri tedavisi öneririm. Çünkü ruhsal durumun düzelmesi kanserin tedavisini de olumlu etkileyecektir. Ancak en önemlisi kanser için doğru tedaviyi bulmalarıdır. Bu konuda prostat kanseri tedavilerinde öne çıkan HIFU, diğer cerrahi girişimlere göre kanseri etkin bir şekilde tedavi ederken, hastada kaygı ve depresyona sebep olabilecek cinsel yan etkileri de en aza indirir.

Bu nedenle erkeklere 40 yaşından sonra düzenli PSA kontrolü ve ürolojik muayene yaptırmalarını ve kanser tespit edilirse kanseri etkili bir şekilde tedavi ve yan etkileri minimum düzeyde olan modern tedavilerden faydalanmalarını öneririm. Bu tedavilerde kesik ve delik olmaması, radyasyona maruz kalınmaması, hastanede uzun kalma sürelerinin kısaltılması gibi avantajların yanında cinsel yan etkilerin de en aza indirilmesi söz konusu oluyor.”

kaynak:trthaber

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.