DOLAR
32,3408
EURO
35,1103
ALTIN
2.238,47
BIST
8.783,78
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bilecik
Hafif Yağmurlu
8°C
Bilecik
8°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Az Bulutlu
10°C
Perşembe Az Bulutlu
8°C
Cuma Az Bulutlu
9°C
Cumartesi Az Bulutlu
14°C

Kamu-Sen Bilecik İl Temsilciliği “İslam Anlayışımız ve Siyasal İslamcılık” konferansı düzenledi.

Kamu-Sen Bilecik İl Temsilciliği tarafından düzenlenen konferans, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nin ardından Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başladı.

Kamu-Sen Bilecik İl Temsilcisi Ömer Yel’in karşılama konuşmasının ardından “Öteki Din” isimli kitabın da yazarı olan, Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü, Sosyal, Ekonomik ve Siyasal İlişkiler Anabilimdalı Başkanı Prof. Dr. Nadim Macit, konuşmasına Türkiye’nin İslami manada çok ciddi bir süreçten geçtiğini ve konuşabilen sayısının çok az olduğunu söyleyen Macit,”İktidarın herşeyi düzenlediğini, biçimlendirdiğini ve aydın dediğimiz, ulema dediğimiz kesiminde, bu iktidarın düzenleme tarzına göre söz söylediğini, dialektiğini ve estetiğini bozmadan meseleyi bir kötüleme değil de gerçek manada İslam ne diyor, bu meseleyi ciddi manada tartışmak için huzurlanızda bulunuyorum” diyerek başladı. Macit, “Ezan bu kubbelerde, Türk Topraklarında asırlarca Türk ağzıyla okundu. Kur’an Türk üslubuyla okundu. Dolayısıyla her okunduğunda damarlarımızdan girdi, beynimize nüfuz etti ama 1960 dan itibaren Türkiyede Orta Doğu merkezli sömürgeci kültürden geçmiş bir islam anlayışına müthiş bir özenti duyularak arap ağzıyla Kur’an okumak, arap ağzıyla Ezan okumak moda oldu. Önce İmam­ı Azamdan başlayayım. İmam­ı Azam, Türk Milletinin ameli mezhebinin ve itikadi mezhebinin öncüsü olması açısından imamdır sadece imam değil İmam­ı Azamdır, yani Büyük İmamdır. Ebu Hanifedir.

İmam­ı Azam Ebu Hanife öğrenci ve öğretmen adlı eserinde öğrenci soru sorar kendisi cevap verir. Hani islam anlayışımız diyoruz, nasıl bir İslam anlayışına sahip olmamız lazım sorusunun cevabı olarak söylüyorum,  Büyük İmam’a öğrencilerinden bazıları sürekli ibadet yaparak, amel ederek, meseleyi İslami manada çözdüklerini söylerler. Sizce bilmeden amel etmek mi iyidir yoksa öncelikle ilim sahibi olup sonra mı amel etmek iyidir? Sizin görüşünüz nedir? İmam-­ı Azam der ki, “ilim amelden önce gelir. İlimle yapılan az amel, bilgisizce yapılan çok amelden önce gelir.” Demek ki, İslamdan bahseden her kim olursa olsun, İlmi manada bahsetmek zorundadır. İslam, Allah  tarafından Peygamber vasıtasıyla insanlığa gönderilen bir İlahi Dindir. Dolayısıyla bu İlahi Din, cehaletin, menfaatin, çıkarın, din oyununun, diplomasinin, üç kağıtçılığın malzemesi olamaz. Önce İslam bilginin konusu olmalıdır, bilimin konusu olmalıdır, ilmi ölçütlere göre tartışılmalı, tespit edilmeli ve paylaşılmalıdır.” dedi.

Asli manada tüm dinlerin nübüvvet geleneği içerisinde, tüm peygamberlerin dinin sadece Allah’a ibadet olduğunu, Allah’ın emir ve yasaklarını tebliğ etiklerini ancak Kur’an’da Muhkem ayetlerin itikadi -değişmez- olduğu gibi, Müteşabih ayetlerin yani günün şartlarına göre tekrar yorumlanması gereken, sosyal yaşamın şartlarına göre değerlendirilmesi gereken ayetlerin de olduğunu  ve bunun asla hükümden düşürmek olmadığını söyleyerek konuşmasına devam eden Prof.Dr.Nadim Macit, “İtikat, inanç ile ilgili konular nübüvvet geleneği içinde bütün peygamberlerin geleneği içerisinde değişmeyen hususlardır, bunlar da itikadi esaslardır, emir ve yasakları tasdik etmektir. Allah bir şeyi emretmiş ise onu kabul etmek yasakladı ise  ondan uzak durmak. Dolayısıyla sosyal meselelere, siyasi meselelere ilişkin hususlar din değildir. Siyaset bir iman esası değildir. Siyaseti iman haline getirmek hem İslama terstir, hem de imanın esaslarına aykırıdır. Siyaset iman meselesi haline getirilmemelidir, getirilirse ne olur, tarihte gördük bunu, tarihte de böyle oldu, bugünde böyle oldu. Bügün de geçmişte yaşandığı gibi kendi siyasi görüşüne sahip olmayanlar, dün olduğu gibi bugün de patates dinine mensup insanlar diyorlardı. Bunun öznesi, faili kim olursa olsun, hangi islami yorum olursa olsun, ister Türkiye’de isterse İslam Dünyasının herhangi bir yerinde olsun eğer siyaseti iman haline getirirse bu büyük bir tehlikedir ve bütün ehli sünnet uleması, Eş’ariden, Eş’arilikten, Maturidiliğe kadar ne kadar ehli sünnet uleması varsa Seyyid­i Şerif Cürcani, Maturidi, Ebu Muin Nesefi, Fahrettin Razi, Gazali bunların tümüne göre siyaset, itikadi bir mesele değildir. İçtihadi akli ve örfi bir meseledir. Söylüyorum altını çiziyorum, kayda girmesini istiyorum. Neo selefilik 18 yy sonunda 19 yy başında İngilizler tarafından ve Sudiler kanalıyla üretilmiş İngiliz merkezli bir yorumdur. Bugün bizim yeniden boynumuz geçirilmek istenen neo selefilik, ılımlısından, müteşabih kısımlarına kadar hiç istisnasız, bunlar esasen estetiğe, medeniyete, bilgi üretmeye, felsefeye, düşünceye karşı olan, yakıp yıkan, medeniyeti tahrip eden ve din simsarlığı yapmaktan taifedir. Türkiyede 1960 tan sonra ki İslamcı akımlar, adı ne olursa olsun neo selefiliğin etkisi altında kalmışlardır. Bunlar ne kadar ben, İmam­ı Azam, Yesevi, Maturidi geleneğine mensubum deselerde, eşariyim deselerde isimleri öyledir ama gerçekte bunlar neo selefidir. Konuştuğu zaman sürekli İslamdan bahseder ama iftira etmeye gelince müthiş iftira eder. İslam diyor, gerekirse kefen giymekten bahsediyor ama ne yapıyor, bir kadına iftira ediyor. Yakın zamanda bir durum oldu, Meral Akşener Hanımefendiye bir gazeteci yazdı Ahmet Coşkun dedi ki, şerefini yitirmiş insan olarak, aynen tekrar ediyorum o yazının altına imza atıyorum. İslam deyip, insanlara iftira etmek, İslam deyip haramı helali ayırmamak, İslam deyip temiz iffetli kadına hiç birşeyden haberi olmadığı halde iftira edip ondan sonra döneklik yapmak kelimenin tam anlamıyla şerefsizliktir. dedi.

İster Türkiye’de isterse İslam dünyasının herhangi bir yerinde olsun eğer siyaseti iman haline getirirsek bu büyük bir tehlikedir” dedi.

Program plaket takdimi ve kitap imza töreni ile sona erdi.

DSC_0899 DSC_0894 DSC_0890 DSC_0886 DSC_0859 DSC_0846

 

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.