Peki bu kadar zararlı olduğu düşünülen naylon nedir? Neden kullanımına kısıtlama getirilmeye çalışılıyor?
Naylon polietilen denen bir petrol türevinden üretiliyor, naylonlar ısıya ve güneşe maruz kaldıklarında içeriğindeki kimyasallar çözünerek kansere sebep oluyor. Denizde 400 yılda kaybolan bu ürünler karada 800 yılda kaybolduğundan haklı olarak naylon poşetlerin kullanımının azaltılması amacıyla ücret alınmaya başlandı. Hatta hatta bu naylon poşetlerinin şeffaf olanlarının orman yangınlarının dahi sebebi olabildiği biliniyor. Denize nazır orman yangınları değil onlar akıllı yangınlar lazım kadar yanıyor, yanlış anlaşılmasın. Aynı ülkede yani ülkemizde enteresandır tüm tekstil ürünleri son yıllarda maliyetinin düşük olması, buruşmaması, kullanımının kolay olması gibi farklı sebeplerle farklı isimlerde ama özü naylon yani petrol artığı olan ürünlerden üretiliyor. E hani naylona karşıydık. Dedim ya enteresanız. Önemli olan hasta olmamak, çok özür diliyorum ama hasta olduktan sonra bu kokuşmuş, tamamen ticarete dönüşmüş sağlık sisteminde sağlam kalmanız mümkün gözükmüyor.
Gelelim asıl konuya en büyük organımız nedir? Deri. Peki bu polyester, akrilik gibi malzemelerden üretilen kıyafetleri giydiğimizde ne oluyor? Vücut sıcaklığımızla bu kumaşlardaki kimyasallar aynı doğada olduğu gibi çözünerek içeriğinde bulunan kanserojen maddeler derimiz kanalıyla vücudumuza giriyor. Elbette genetik faktörler gözardı edilemez, kimde ne tepki vereceğini bilmek zor ama neden böyle bir risk alınır aklım almıyor. İşin kötü tarafı fiyatlarında da bir fark yok hani biz bunu zaten naylondan ürettik, fiyatını düşük tutalım denmiyor.
Bu ürünler teri emmediği gibi derinin hava almasını da önlediğinden hastalıklara davetiye çıkarıyor üstüne ter kokuyorsunuz, bunu önemseyen bir millet hiçbir zaman olmadık ama iğrençsiniz yanımdan kokan biri geçtiğinde ciğerlerimin onun o pis kokusuyla dolduğu düşüncesi beni yoruyor bundan sebep yolda yürürken burnumu kullanmamaya çalışıyorum olabildiğince. Hoş piyasa bu ürünlerle dolu yüzde 80 polyester, yüzde 15 elastan, yüzde 5 pamuk, bu ne! çok şükür pamuk koklatmışlar diyorsunuz. Almayın diyeceğim ama alternatifleri çok pahalı.
Mevcut ürünler Pamuklu, yüzde 100 pamuk, organik pamuk gibi farklı kategorilerde vatandaşa sunuluyor. Pamuklu dediğinde zaten pamuklu diyecek kadar bile pamuk yok, yüzde 100 pamuk çok nadir, organik pamuk nedir onu anlamadım ne yapıyorsun ki pamuğa diğerinden farklı olarak Allah aşkına!
İnsan sağlığını bozan giyim ürünlerinin denetim mekanizmaları tarafından ne kadar denetlendiği ve bu denetimlerin ne sıklıklarla yapıldığı konusunda vatandaşlar bilgiye ulaşmakta zorlanıyor. İmitasyon yani taklit ürünler internet ve özellikle instagram gibi sosyal ağlar aracılığıyla insanlara ulaşıyor. Bunlar sadece giyim ürünleri de değil aynı zamanda kozmetik gibi direkt olarak deriye nüfuz eden ürünler de yer alıyor. Kendisi zaten taklit olan bu ürünlerin içerik etiketinde yazan bilgilere ne kadar güvenebilirsiniz düşünün. Yurt dışında yapılan araştırmalarda tespit edilen en basit içerik at idrarı varın gerisini siz düşünün.
Hani anneler çocuklarına zararı dokunmasın diye süt verirlerken ya da hamileliklerinde yiyip içtiklerine azami dikkat ederler ya ama bilmedikleri o viskon tarzı kıyafetlerden geçen toksik maddeler de süt kanalıyla bebeğinize geçiyor. Hele o polarlar yüzde 100 naylon, pet şişelerden dönüştürülüyor. Bunlar yetmezmiş gibi şimdi yeni moda tamamen naylon terlikler ya bunlar pahalı bunlara zaten bizim insanımız bu kadar para vermez dediğiniz anda hoop zincir marketlerde imitasyonları satılmaya başlanıyor adedi 20 tl, komediyiz cidden. E hani biz naylonun zararlarının bilincindeydik çevre için naylon poşetlerin kullanılmasını kısıtlamıştık peki bizlerin sağlığı…
