DOLAR
32,3228
EURO
35,0703
ALTIN
2.306,75
BIST
9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bilecik
Az Bulutlu
23°C
Bilecik
23°C
Az Bulutlu
Cuma Parçalı Bulutlu
27°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
27°C
Pazar Açık
28°C
Pazartesi Az Bulutlu
29°C

Eldemir’den Dünya İnsan Hakları Günü Mesajı

67 yıl önce, 10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca kabul edilen, ülkemiz tarafından da 6 Nisan 1949’da onaylanan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, tüm insanların cins, ırk, din, dil ya da başka bir nedenle hiçbir ayrım gözetilmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olmalarını garanti altına almıştır. İnsan hakları, bütün insanlığın ortak değeri, bütün uygar ülkelerin ortak paydasıdır. İnsanlar arasında hiçbir zaman ayrım gözetmeksizin onlara hür, eşit bireyler olarak muamele etmek, insan hakları kavramının özüdür. İnsan hakları, çağdaş toplumların temelidir. İnsan hakları demokrasinin vazgeçilmez unsurudur.

 

Kurucu üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi’nin insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerini yerleştirme ve derinleştirme hedefleri doğrultusunda 1949’dan bu yana yapılan çalışmalar iktidarımız döneminde büyük bir ivme kazanmıştır. Avrupa Birliği üyesi olma yolunda attığımız adımlar da, bu kapsamda çok önemli ve değerlidir.

Ak Parti iktidarı olarak; Hedeflerimiz ve ideallerimiz doğrultusunda ülkemizi çağın ötesine taşıma gayretini sürdürürken; tüm diğer modern batılı uluslar gibi yalnız kendi menfaatimizi gözeten bir anlayışta olmadık. Tüm insanlığın sorunlarına karşı duyarlı olduk. Tarihi ve kültürel bağlarla bağlı olduğumuz yakın coğrafyamızdaki, insan hakları ihlallerine de asla sessiz kalmadık. Evrensel kabul ettiğimiz hiçbir hakkın bir Suriyeliden, Filistinliden, Iraklıdan ve dünyadaki mazlumlardan, alınmasına razı olmadık. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin altında imzası bulunan diğer ülkelerin aksine, sözlerimizi kağıt üstünde bırakmadık. Bu ilkelerin tüm insanlık için geçerli olduğunu savunduk ve bunun gereğini yaptık. Dün olduğu gibi yarında hiçbir insanın eğitim, barınma, yaşam gibi temel haklarının elinden alınmasına duyarsız kalmayacağız.

10 Aralık 1948 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin onaylanmasından on dört asır önce, Yesrip’te Sadece, zamanından önce değil, zamanından yüzlerce yıl sonra bile benzerine rastlanmayan ve inanç özgürlüklerinin simgesi konumunda ilk yazılı belge özelliğini taşıyan Medine Sözleşmesi’nde dinler arasındaki derin hoşgörü anlayışının ve inanç özgürlüğünün yansımaları güçlü bir biçimde görülmektedir.  Medine Sözleşmesi, her çağda ve her coğrafyada dinsel amaçlı savaşların sıkça yaşandığı ve milyonlarca insanın öldürüldüğü gerçeği karşısında, “ÖZGÜRLÜK ANITI” gibi dimdik ayakta durmaktadır.

Bu anlaşmayla; Peygamber Efendimiz (SAV) de İslam dini açısından önemli bir kaynak olarak bize miras bıraktığı Medine Sözleşmesinde hukuki, iktisadi ve siyasi açıdan insan hakları ile ilgili önemli mesajlar vermektedir. Bu önemli ve evrensel tebliğ; sınıf ve ırk farkı gözetmeksizin bütün inananların eşitliği, kişisel üstünlüğün sadece takvada olması; insan hayatının, malının ve tüm varlıkların şerefinin korunması, kan davalarına ve adaletin kişisel olarak aranmasına son verilmesi, kadınlara iyi davranılması, servetin az sayıda insanda toplanmasını önleyecek şekilde mirasın ölen kişinin kadın ve erkek akrabaları arasında adil olarak dağıtılması gerektiği gibi konularda bize 1400 yıl öncesinden rehberlik etmektedir.

 

Biz de; değerlerimizden aldığımız ilhamla; Yeni Türkiye hayaliyle her geçen gün adaleti tesis etme konusundaki azim ve inancımızla, insan haklarına ve hukuk devleti ilkesine olan bağlılığımızla, dünyada ve yakın coğrafyasında ‘öncü ve model ülke’ konumunda olma yolunda ilerlemekteyiz. Ümit ediyorum ki; İstikbalde de Türkiye, yakalamış olduğu bu standardı daha da yükseltecek ve her insanın vatandaşı olmaktan gurur duyacağı bir dünya devleti olacaktır.

Bu düşüncelerle, başta aziz milletimiz olmak üzere tüm insanlığın 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nü kutluyor, Bilecikli hemşerilerime saygı ve selamlarımı iletiyorum.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.