DOLAR
32,3852
EURO
35,0493
ALTIN
2.326,85
BIST
9.128,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bilecik
Parçalı Bulutlu
27°C
Bilecik
27°C
Parçalı Bulutlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
27°C
Pazar Açık
28°C
Pazartesi Az Bulutlu
29°C
Salı Az Bulutlu
19°C

Turizm, Holding gibi yönetilmeli

Turizm sektöründe geçen yıl yaşanan zorlu sınavın tekrar yaşanmaması için, krizin doğru tanımlanması ve yapısal değişiklikler yapılması gerektiğini söyleyen Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, “Turizm, holding gibi yönetilmeli, başına da bir CEO getirilmeli. Şu dönemde yeni yatırımları bir süreliğine de olsa teşvik etmek yerine, faaliyetteki işletmelere odaklanarak hareket edilip mevcut işletmelerin ayakta kalması için destek verilmeli” dedi.

Turizm sektörü, 2016 yılında ciddi bir sınavdan geçti. Yaşanan olaylardan en çok etkilenen sektörlerden biri olarak, 2016 Ocak-Kasım döneminde Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 30.85 azalışla 24.05 milyon kişi oldu. Net seyahat gelirleri de yıllık yüzde 33,7 azalarak 14,8 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Son yıllarda, turizm sektörüne yaptığı yatırımlarla dikkat çeken ve aynı zamanda Four Points by Sheraton markasının işletmecisi Er Yatırım firmasının Genel Müdürlüğünü yürüten Ferzan Çelikkanat, “Geçen yıl yaşanan zorlu sınavın tekrar edilmemesi için, krizin doğru tanımlanması ve yapısal değişiklikler yapılması sı gerekir. Turizm, holding gibi yönetilmeli, başına da bir CEO getirilmeli. Şu dönemde yeni yatırımları bir süreliğine de olsa teşvik etmek yerine, faaliyetteki işletmelere odaklanarak hareket edilip mevcut işletmelerin ayakta kalması için destek verilmeli” dedi.

Ferzan Çelikkanat, Turizm Bakanlığı’nın icracı bir yapıya dönüştürülmesi gerektiğini belirterek, bürokratların yanı sıra kardan ve zarardan sorumlu tutulacak profesyoneller ile milyonlarca dolarlık yatırım yapan kişilerin de bu yapının içinde söz sahibi olması gerektiğini söyledi. Reel sektörün içinde olanların motivasyonunun çok daha yüksek olacağını ifade eden Çelikkanat, açıklanan ‘Turizm Acil Eylem Destek Paketi’ ve ‘Turizm Sektörü İstihdam Destek Paketi’nin kapsam ve içerik olarak genişletilerek modifiye edilmesi gerektiğini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:

Mevcutların yaşaması için, işletme odaklı hareket etmeli

“Turizm, holding gibi yönetilmeli. ‘Turizm Yatırım Teşvik ve Turizm Yatırımlarına Destek’ politikalarını, ‘Turizm Tesislerinin Desteklenmesi ve Turizm İştiraklerinin Desteklenmesi’ olarak bu süreçte dönüştürülmeli. Şu anda borçla mücadele eden çok sayıda tesis ve işletme var. Bunların kaybedilmeden, batırılmadan yaşatılması gerekli. Üzerlerindeki istihdam yüküne katkı sağlanmalı. Faaliyetteki işletmelere KDV kolaylıkları sağlanmalı. Devlet destekli işletme sermayesi kredileri paketleri oluşturulmalı. Tahsisli tesislerdeki, özellikle Akdeniz çanağında 2020-22 döneminde, büyük bir yığılma ile süreleri dolacak olan tesislere yeni koşulların iyileştirilmesi gibi yeni bir bakış açısı geliştirilmeli. Konaklama sektöründe SGK ve muhtasar ödemelerini en az 18 ay faizsiz olarak ertelemeli. 2017 sonuna kadar sosyal sigorta primlerinin, en azından yarısı merkezi bütçe tarafından karşılanmalı. İş ve iş kanundaki düzenlemelerle, özellikle esnek çalışma modeli en kısa sürede hayata geçirilmeli.”

İç pazar stratejisi yeniden belirlenmeli

Ferzan Çelikkanat, konjonktürel yaklaşımlar veya spesifik sorunlara özel kısa vadeli çözüm önerilerinin sağlıklı olmadığını ifade ederek, 2016 yılında turist sayısındaki düşüşün turizm gelirlerinde azalmaya neden olduğunu ve bunun sonucunda da istihdamın ve yatırımcı finansal dinamiklerinin olumsuz etkilendiğini hatırlatarak konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu süreç 2017 ve 2018 içinde devam edecek gibi gözükmekte. Ancak 2016 yılında gördük ki, başkaca yapısal eksiklerimiz ve kronik hatalarımız da var. Bu hataları tekrarlamamamız için; ‘Türkiye Turizm Stratejisi’ belirlenmeli, dinamik bir master plan hazırlanarak, Bakanlar Kurulu Kararı’yla yayınlanmalı. Ulusal boyutta bir turizm politikası oluşturulmalı ve iç pazar stratejisi yeniden belirlenmeli. Yerli turistin harcaması yabancı turistten daha yüksek. Geçen yıl yabancı turistin ortalama harcaması 635 dolarken, yerli turist 954 dolar harcadı. Tanıtım ve pazarlamada yeni metotlar belirlenmeli. Özel temalar, bölgesel ve destinasyon bazlı alt markalar yaratılmalı. Mesela Urfa Göbeklitepe, Nevşehir Kapadokya, Kastamonu Valla Kanyonu gibi. Tüm bunların yanı sıra turizm birlik yasası çıkarılmalı.”

Tur operatörlerinin güdümünden çıkmalıyız!

Özellikle satış stratejisinde ve satış kanallarındaki alışkanlıkların değiştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Ferzan Çelikkanat; “Ülkeyi büyük tur operatörlerinin güdümünden kurtarmak gerekli. Her şey dahil sistemi kesinlikle ortak bir konsensüs ile yapısal olarak değiştirmeli ve ucuz ülke kavramından uzaklaşmalıyız. ‘Toptancı Pazarlama’ anlayışından ‘Perakende Pazarlama’ anlayışına geçmeliyiz. İspanya yüzde 70 oranında bunu perakendeci pazarlama olarak sağladı, başarılı oldu ve turizm sezonunu uzattı. Direkt uçuşları ve tarifeli seferleri açmamız gerekiyor. Rusya krizinde gördük ki, charterlar Rusya’da yasaklandığında, en büyük pazarımıza Antalya’dan direkt uçuşumuz yok. Gelmek isteyen Rus istese dahi gelemedi. IT altyapısına, online satış kanallarına ve dijital pazarlamaya yatırım yapılarak ülke olarak bu mecraya taşınmamız gerekiyor” dedi.

Turizm eksenimiz batıdan doğuya kaymalı

Ferzan Çelikkanat, turizm gelirlerini artırmak ve ülkeye döviz girdisi sağlamak için, ürün çeşitlendirmesi yapılması gereğinin üzerinde durarak şunları söyledi:

“Yapılan araştırmalar gösteriyor ki; dünyanın ekseni Batı’dan Doğu’ya her anlamda kayıyor. Özellikle de (GDP) gayri safi milli hasıla ortalama değerleri açısından. Ülke stratejilerimizi, geliştireceğimiz ürünlerimizi hatta okullarda vereceğimiz dersleri bile planlarken, bu değişime göre hazırlanmalıyız. Politikalarımızı bu realiteye göre oluşturmalı, pazarlamada, destinasyon yönteminde ve planlarımızda bu geleceği okuyarak hareket etmeliyiz. Uzak Doğu, özellikle Çin pazarı dünyayı ciddi şekilde etkilemeye ve etkisi altına almaya başladı. 2016 yılının 3’üncü çeyreği itibarıyla, Türkiye’de yabancı sermayeli 185 anonim şirket 1005 limited şirket kurulmuş. Bunlar içinde sermaye yapılarına bakıldığında en fazla yabancı sermaye Çin Halk Cumhuriyeti’nden. Çinli sigorta şirketi Anbang ve HNA Group son zamanlarda dünya çapında çok büyük otel zincirlerini satın aldı. 2015 yılında Çinli turistler 295 milyar dolar harcadılar.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.