DOLAR
32,5889
EURO
34,8006
ALTIN
2.499,03
BIST
9.444,54
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bilecik
Hafif Yağmurlu
16°C
Bilecik
16°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Parçalı Bulutlu
22°C
Pazartesi Çok Bulutlu
26°C
Salı Az Bulutlu
26°C

MAĞFİRET VE BEREKET İKLİMİ ÜÇ AYLAR

MAĞFİRET VE BEREKET İKLİMİ ÜÇ AYLAR
Dini hayatımızda “Üç Aylar” diye bilinen ve sonu Ramazan ayına ulaşan feyizli ve bereketli maneviyat mevsimine bir defa daha girmiş bulunuyoruz. 29 Mart Çarşamba günü Üç Ayların ilki olan Recep Ayının birinci günü, Recep’in ilk Cuma gecesi olan 30 Mart Perşembe günü akşamı da RegaipKandil’idir.

Üç Aylar, kamerî aylardan Recep, Şâban ve Ramazan aylarıdır. Bu mübarek aylardan birincisi olan Recebinmanevi değerine, Kur’an-ı Kerim’de:”Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylarıdır. Bu, dosdoğru bir nizamdır. Öyleyse o aylar içinde kendinize yazık etmeyin.”(Tevbe, 36) ayet-i kerimesinde ve sevgili Peygamberimiz ‘in;”Recep Allah’ın ayı, Şâban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır.”hadis-i şeriflerinde işaret buyurulmuştur.

Resulullah (SAV)”Ey Allah’ım! Recep ve Şabanı bize mübarek kıl, bizi Ramazan’a kavuştur.”
“Allah’ım! Bizleri Regaip’le Sana rağbet eden, Miraç ile yücelen, Berat ile kurtuluşa eren, Kadrini idrak ederek Ramazan’ın sonunda cenneti hak eden kullarından eyle!”diye de dua ve niyazda bulunmuştur.

30 Mart Perşembe günü idrak edeceğimiz Recep ayı, gerek İslâm’dan önce, gerekse İslâm’dan sonra mukaddes bilinen bir aydır. İslâm dini gelmeden önce bu ay girer girmez, Arap kabileleri arasında harp etmek, baskın ve çapulculuk yapmak yasaklanır, herkes bu ayda kendisini emniyet ve selâmette hissederdi. İslâm güneşinin doğmasından sonra da -ilahi hikmet ve takdir gereğince- bu aya olan hürmet devam ettirildi. Bu ay Regaipve Miraç gibi mübarek geceler ve ilahi tecellilerle şereflendirildi. Ülkemizde de asırlardır bir “Üç Aylar” geleneği oluşmuş Ramazan’a hazırlık bununla başlar hale gelmiştir.

Bu mübarek aylar içerisinde öyle feyizli geceler vardır ki, Yüce Allah’ın rahmet ve mağfireti bu gecelerde müminler üzerine yağmur gibi yağar. Recep ayının ilk Cuma gecesi olan Regaip kandili, Allah Teâlâ’nın kullarına bol bol bağışta bulunduğu, az ibadetlerine karşılık çok ecir verdiği bir rağbet gecesidir. Regaip gecesi, duaların kabul olunduğu ve Allah’ın, isteyen kullarına ihsan ve ikramının bol bol olduğu bir gecedir
Recep ayı içerisinde bulunan bir başka feyizli gece de Miraç gecesidir. Bu gece, Allah’ın sevgili kulu ve Resulü Hz. Muhammed (s.a.s.)’i; Mekke’deki Mescid-i Haram’dan, Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya ve oradan da göklerin ilâhî derinliklerine yükselttiği gecedir. Miraç gecesi, Yüce Allah’ın Sevgili Peygamberimiz’e büyük hakikatlerin ilâhî sırlarını gösterdiği, vasıtaları kaldırarak ilahî vahye muhatap kıldığı, kendi ayetlerini ve kâinatın sırlarını seyrettirdiği, müminlere namazın farz kılındığı ve biz Müslümanlar için de ilâhî lütuflarla dolu olan mübarek bir gecedir.
Üç Ayların ikincisi olan Şâban ayı ve onun on beşinci gecesi olan Berat gecesi de Müslümanlarca kutsal sayılmış, bu gecenin, diğer gecelerden farklı bir şekilde geçirilmesi, bu gecede daha fazla ibadet edilmesi adet halini almıştır. Bu gece hakkında Peygamberimiz (s.a.s.)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Allah Teâlâ -rahmetiyle- Şâban’ın 15. gecesi dünya semasında tecelli eder ve BeniKelb kabilesi koyunlarının kılları sayısından fazla kişiyi bağışlar.” Diğer bir rivayete göre de Hz. Peygamber (s.a.s.); “Şaban ayının ortasında gece ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz, Allah o gece, güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar ; “Yok mu benden af isteyen, onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona âfiyet vereyim, yok mu şunu isteyen, yok mu bunu isteyen! diye nida eder” buyurmuştur.

Üç Ayların sonuncusu olan Ramazan ayı ve onda bulunan Kadir Gecesi’nin ise dinî hayatımızda ayrı bir yeri ve önemi vardır. Ramazan ayı faziletlerle dolu bir aydır. Ramazan ayı, hayır ayı, yoksullara ve düşkünlere yardım ayı ve bütün anlamıyla oruçve Kur’an ayıdır.
Ramazan’ın diriltici özelliği, bütün insanlığı huzura ve saadete kavuşturmak için yeryüzüne gönderilen Kur’an-ı Kerim’in bu ayda inmeye başlamasında, bin aydan, yani seksen küsur yıllık bir ömürden daha hayırlı olan Kadir Gecesi’ninbu ay içerisinde bulunmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca, İslâm’ın beş esasından biri olan oruç, bu aya tahsis edilmiştir. Ramazan ayının, günahkâr kullar için, yeniden kendine gelme, canlanıp ayağa kalkma ve şeytanın vurduğu prangayı koparma fırsatı verdiğini de Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle belirtir: “Ramazan ayı gelince cennet kapıları ardına kadar açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur.”
MüslümanlarRamazan’ı yılda bir defa gelen önemli bir misafir olarak kabul eder ve hazırlıklarını buna göre yaparlar. Her yıl Ramazan ayı yaklaşırken neşe, hareket ve bir canlılık görülür. Toplum geleneğimizin canlı ve dipdiri bir tezahürü olarak Ramazan; yıllık takvimimiz içinde hatırı sayılır bir ağırlığa sahiptir.

Ramazan; aylar içinde sultanlıkla taltif edilen bir pâyenin sahibi olarak, kandillerle karşılanıp, bayramlarla uğurlanır. İftar, sahur ve teravih gibi ibadet neşesinin ötesinde manalar taşıyan bu merasimleriyle de sultan olmanın ayrıcalıklarını yaşar. Daha kendisi gelmeden önce kandilleri gönderip; sonra kendileri teşrif eden Sultan Ay Ramazan, sosyal iklimde meydana getirdiği değişiklik ve yumuşamayla da müstesna bir imtiyaza sahiptir.

Halk arasında “Üç Aylar” diye adlandırılan Recep, Şâban ve Ramazan ayları, Yüce Allah’ın ruhumuza ikram ettiği faziletli ve feyizli bir zaman dilimidir. Yapılan dileklerin dalga dalga Allah’a ulaştığı, dökülen pişmanlık gözyaşlarının günahları silip yok ettiği kandiller geçididir. Melekî olduğu kadar şeytani özelliklere de sahip, günah işlemeye müsait bulunan insanın, günahlarından temizlenmesi için, Üç Aylar bir fırsattır. Kısaca Üç Aylar, günahlardan arınma, sevaplarla bezenme mevsimidir. Ramazandan önce oruçla buluşanlar, Cuma Namazına koşanlar, namaza başlayanlar, ibadetlerini ziyadeleştirenler, tövbe ile Allah’a çok yaklaşanlar gibi manevî kazanç elde edenlerin çokça görüldüğü anlardır Üç Aylar.

Üç Aylar geçmişin muhasebesini yaparak, geleceğe azim ve enerji dolu bir şevkle atılmak için iyi bir imkândır. Hayatımızda adeta otokontrol sisteminin kurulmasına vesile olan bereketli Üç Aylar ve kandiller, dünyevî meşguliyetlerimizden sıyrılıp, yaratılış gayemizi düşünmemiz; yaratan ve yaratılanlarla olan münasebetlerimizi değerlendirmemiz için son derece kıymetli fırsatlardır.

Üç Aylar, Yaratıcımıza, ailemize, çocuklarımıza, milletimize ve bütün insanlığa karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlatmalı, hata, ihmal ve kusurlarımızdan dönmemize ve gaflet uykusundan uyanmamıza vesile olmalıdır. Aramızdaki çekişmeleri, tefrika ve ihtilâfları, şahsî menfaat hesaplarını ve basit düşünce farklılıklarını bertaraf etmeli; her zamandan daha çok muhtaç olduğumuz ve Yüce Dinimizin bizden ısrarla istediği; barış, hoşgörü, kardeşlik, birlik ve beraberliğimizin güçlenmesini, insani ve ahlâkî meziyetlerin yeniden yeşermesini sağlamalıdır.

BütünMü’min kardeşlerimizin, Üç Aylarını ve Regaip Kandilini kutluyor, hayırlara vesile olmasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz ediyorum.

Necati AKKUŞ
Bilecik İl Müftüsü

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.