DOLAR
32,5141
EURO
34,9068
ALTIN
2.424,23
BIST
9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bilecik
Az Bulutlu
27°C
Bilecik
27°C
Az Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
21°C
Cuma Parçalı Bulutlu
23°C
Cumartesi Az Bulutlu
20°C
Pazar Az Bulutlu
18°C

Erdoğan’ın başbakanlığında Türkiye ekonomisi

3 Kasım 2002 seçimlerinde sandıktan birinci parti çıkan AK Parti’nin Genel Başkanı Erdoğan, anayasa değişikliği ile sona eren siyasi yasaklı döneminin ardından 2003 yılının mart ayında 59. Hükümeti kurdu. Türkiye ekonomisi açısından, 11 yılı aşkın sürede önemli gelişmeler kaydedildi.

IMF’YE SON TAKSİT ÖDENDİ

Bu dönemdeki önemli gelişmelerden biri, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile ilişkilerde yaşandı. Hükümet, 2008’de, Türkiye’nin ilk olarak 1961 yılında borç aldığı, 19 stand-by anlaşması yaptığı ve toplamda 56,5 milyar dolarlık borç ilişkisi kurduğu IMF ile yeni stand-by anlaşması yapmama kararı aldı. Türkiye, geçen yılın mayıs ayında kredi borcunun son taksidini ödeyerek Fon’a olan borcunu sıfırladı.

6 SIFIR TÜRK LİRASI’NDAN ATILDI

Türk Lirası’ndan 6 sıfırın atılması, ekonomide dönüm noktalarından biri olarak tarihe geçti. Liradan 6 sıfır atılarak önce 2005 yılında Yeni Türk Lirası (YTL) kullanılmaya başlandı. Türk Lirası’ndaki “yeni” ibaresi de 2009’da kaldırılarak bugünkü paraların kullanılmasının önü açıldı.

BÜYÜMEDE DÜNYA İKİNCİLİĞİ

Türkiye ekonomisi, Erdoğan’ın başbakanlığında yıllık ortalama yüzde 5 büyüme gösterdi. Ekonomik krizin yaşandığı 2001 yılında yüzde 5,7 daralan Türkiye, Erdoğan’ın başbakanlık koltuğuna ilk oturduğu 2003’te yüzde 5,3, 2004’te yüzde 9,4, 2005’te yüzde 8,4, 2006’da yüzde 6,9, 2007’de yüzde 4,7 büyüdü.

Küresel krizin etkilerini 2008 sonlarına doğru hissetmeye başlayan Türkiye, söz konusu yılda yüzde 0,7 büyürken, 2009’da ise yüzde 4,8 daraldı. 2009’dan sonra hızla toparlanmaya başlayan ekonomi, 2010’da yüzde 9,2 büyüdü. Büyüme ile ilgili en önemli gelişmelerden biri 2011’de yaşandı. Avrupa ekonomisinin krizle mücadele ettiği yılda yüzde 8,8 büyüyen Türkiye, dünyada Çin’den sonra en hızlı büyüyen 2. ülke konumuna geldi. Türkiye, 2012 ve 2013’te de sırasıyla yüzde 2,1 ve yüzde 4 büyüme kaydetti.

ENFLASYON VE İŞSİZLİKTE TEK HANE DÖNEMİ

Ekonominin temel göstergelerinden enflasyon ve işsizlik açısından da 2003-2013 dönemi, daha önceki dönemlerden olumlu anlamda ayrıştı.

Erdoğan’ın göreve geldiği 2003’te yüzde 18,4 olarak gerçekleşen enflasyon, bir yılda 9,1 puan düşerek yüzde 9,3’e geriledi. 2008 ve 2011 yıllarında sırasıyla yüzde 10,1 ve yüzde 10,4 olan enflasyon, söz konusu yıllar dışında çift haneli rakamları görmedi. 10 yıllık dönemde enflasyonun en düşük gerçekleştiği yıl yüzde 6,2 ile 2012 oldu.

İşsizlikte de söz konusu dönemde tek haneli rakamlar görüldü. 2003’te yüzde 10,3 olan işsizlik oranı, geçen yıl sonu itibarıyla yüzde 9,7 olarak kayıtlara geçti.

İHRACAT YÜZDE 3,2 KATINA ÇIKTI

İhracata dayalı büyüme anlayışının benimsenmesiyle 2003’te 47,3 milyar dolar olarak gerçekleşen ihracat, 10 yılda 3,2 katına çıkarak geçen yıl itibarıyla yaklaşık 152 milyar dolara ulaştı. İhracat pazarını çeşitlendiren Türkiye, Afrika, Amerika ve Asya-Pasifik ülkelerine ihracatta önemli aşama kaydetti. Türkiye’nin ihracat yapmadığı ülke kalmadı.

ENERJİ VE ULAŞTIRMA ALANINDAKİ GELİŞMELER

Birçok alanda olduğu gibi enerji ve ulaştırma alanında da önemli gelişmeler yaşandı. Çok sayıda “dev proje” hayata geçirilirken, bazılarının da temeli atıldı.

Söz konusu dönemde 16 bin 500 kilometre bölünmüş yol yapılarak, Türkiye’nin bölünmüş yol uzunluğu 22,6 bin kilometreye çıkarıldı. 2002’de 6 il duble yolla birbirine bağlı iken, 2013 sonu itibarıyla duble yolla birbirine bağlı il sayısı 74’ü buldu.

Havacılık alanında da önemli bir atılım gerçekleştiren Türkiye’de, sivil havacılığın ortalama büyümesi yüzde 16’ları buldu. 2002’de tek havayolu şirketiyle 2 merkezden 26 noktaya iç hat uçuşu gerçekleştirilirken, Türkiye’nin havacılık sektörü 2013 sonu itibarıyla 7 havayolu şirketiyle 7 merkezden 52 noktaya iç hat, 236 noktaya da dış hat uçuşu yapar hale geldi.

HAVALİMANI SAYISI 2’YE KATLANDI

2002’de 26 olan havalimanı sayısı 52’ye yükseldi. Sektörde yaşanan bu gelişme, yolcu sayılarına da yansıdı. Uçakla seyahat eden yolcu sayısı 2002’de 36 milyon iken, bu rakam 2013 sonu itibarıyla 150 milyonu aştı.

TÜRKİYE “DEV PROJELERLE” TANIŞTI

Türkiye’de birçok büyük projeye imza atılırken, bu dönemde Asya va Avrupa kıtalarını deniz altından birbirine bağlayan, 150 yıllık rüya Marmaray hizmete açıldı. Türkiye’nin ilk kez hızlı trenle tanıştığı bu dönemde, Ankara, İstanbul ve İzmir’i birbirine bağlayacak otoyol projelerinin de yapımına başlandı.
Söz konusu dönemde, İstanbul Boğazı’na yapılacak 3. köprü ile yapımı tamamlandığında dünyanın en büyük havalimanlarından olacak İstanbul 3. Havalimanı’nın temeli de atıldı. Marmaray’a “kardeş” olacak ve Boğaz’ın altından araçların geçişine de imkan verecek Avrasya Tüneli’nin yapımına da başlandı.

İNTERNET ABONE SAYISI 26 KAT ARTTI

Söz konusu dönemde Türkiye’de mobil pazarda büyük gelişmeler yaşandı. Özellikle internet kullanımında önemli artış görüldü. 2002’de toplam 1,3 milyon olan internet abone sayısı, günümüzde 35 milyona yaklaştı.

Cep telefonu abone sayısında da büyük artış yaşandı ve abone sayısı 23,3 milyondan 70 milyona çıktı.

72 İL DOĞALGAZA KAVUŞTU

Erdoğan hükümetleri döneminde Türkiye’de önemli enerji projeleri de hayata geçirildi. Türkiye’nin enerji üretimindeki kurulu gücü 2003’te 35 bin 600 megavat iken, bu rakam 2013’te 64 bin megavata çıktı. 2002 yılında 9 ile doğalgaz verilirken, 2013 sonuna gelindiğinde 72 il doğalgaza kavuşmuş oldu. 9 ile yönelik çalışmalar da sürdürülüyor.

Petrol arama ve üretimi için yapılan yatırım miktarı da söz konusu dönemde 147 milyon dolardan 871 milyon dolara ulaştı. 2003’te 0,84 milyar dolar olan Türkiye’nin maden ihracatı, 2013’te 5,04 milyar dolara yükseldi.

Enerjide arz güvenliğini sağlamak amacıyla nükleer enerji yatırımları için somut adımlar da atıldı. Akkuyu ve Sinop’a nükleer güç santralleri yapımına yönelik çalışmalara başlandı.

Turist sayısı, 2003 yılında 16 milyon 302 bin 53 kişi iken, 2013’te bu rakam 39 milyon 226 bin 226 kişi oldu. Turizm gelirleri ise 2003’te 13,8 milyar dolar iken, 2013’te 32,3 milyar dolar olarak gerçekleşti.

2003’te 8 milyon 903 bin 843 olan motorlu kara taşıtı sayısı da 2013’te 17 milyon 939 bin 447’ye çıktı.

SAVUNMA SANAYİNDEN İHRACAT ATAĞI

Savunma ve havacılık sanayi ihracatı, 2003’te 331 milyon dolar olan Türkiye, bu rakamı 2013 sonunda 1 milyar 391 milyon dolara yükseltmeyi başardı.

Aynı dönemde, savunma sanayisinin millileştirilmesi yönünde büyük adımlar atılırken, bu kapsamda milli savaş gemisi (MİLGEM), ATAK helikopteri, Temel Eğitim Uçağı (HÜRKUŞ), modern piyade tüfeği, milli tank ALTAY, insansız hava aracı ANKA, uzun ve orta menzilli tanksavar füze sistemleri gibi projeler hayata geçirildi.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarının yerli imkanlarla karşılanma oranı da aynı dönemde büyük artış kaydederek, yüzde 25’ten yüzde 60’ın üzerine çıktı.

kaynak:trthaber

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.