DOLAR
32,3360
EURO
35,1197
ALTIN
2.241,35
BIST
8.722,98
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bilecik
Hafif Yağmurlu
8°C
Bilecik
8°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Az Bulutlu
10°C
Perşembe Az Bulutlu
7°C
Cuma Parçalı Bulutlu
10°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
16°C

BŞEÜ’den Kanser Alanında Önemli Araştırmalar

BŞEÜ’den Kanser Alanında Önemli Araştırmalar

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü, kanser tedavisinde kullanılacak yeni ilaçların geliştirilmesi için önemli çalışmalara imza atıyor. Tıbbi Genetik Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Onur Eroğlu danışmanlığında yürütülen çalışmalar, kadınlarda %30 sıklıkla en sık görülen kanser cinsi olan meme kanseri üzerine yoğunlaşmış durumda. TÜBİTAK tarafından desteklenen iki farklı proje kapsamında sürdürülen çalışmalarda 4. sınıf lisans öğrencileri de yer alıyor.

Kadınlarda kansere bağlı ölümlerin %18’inin meme kanseri nedeniyle meydana geldiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Onur Eroğlu, BŞEÜ Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi laboratuvarlarında devam eden çalışmalarda, amaçlarının özellikle meme kanseri tedavisine yönelik yeni ilaçlar geliştirmek ve kombine terapiye yönelik araştırmalar yapılmak olduğunu ifade etti. Bugüne kadar meme kanserinde genetiğe bağlı risk faktörlerinin sadece %25’inin aydınlatılabildiğinin altını çizen Eroğlu, çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri verdi:

“Meme kanseri hormona bağımlı bir hastalıktır, insidansı üzerinde menarş yaşı, ilk gebelik yaşı ve menapoz yaşının etkisi görülmektedir. Ekzojen kaynaklı hormonlar riski etkileyebildiği gibi, iyonizan radyasyon ve fiziksel aktivitenin de etkisi bulunur. Ailesinde meme kanseri olanlarda meme kanseri görülme riski daha fazladır. Bugüne kadar meme kanserinde genetiğe bağlı risk faktörlerinin sadece %25’i aydınlatılabilmiştir. Tüm bu etkiler ışığında çalışmaların kliniğe yansımaları ve kişiselleştirilmiş tedavi protokollerinin oluşturulması son derece önemlidir. Üniversitemizin Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde sürdürdüğümüz çalışmalarda özellikle meme kanseri tedavisine yönelik yeni ilaç geliştirmeleri ve kombine terapiye yönelik araştırmalar yapılmaktadır. Aynı zamanda Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü, Kocaeli Üniversitesi Kimya Bölümü ve Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ile iş birliklerimiz devam etmektedir.”

Bugüne kadar tamamlanmış 7 projede görev alan Yrd. Doç. Dr. Onur Eroğlu’nun danışmanlığında yürütülen; “SKBR3 insan meme kanseri hücre hattındaki siRNA PDGF-D içeren kitozan nanopartiküllerinin gen baskılayıcı özelliklerinin araştırılması” ve “Resveratrol’ün MCF-7 insan meme kanseri hücre hattı üzerinde apoptotik ve anti-apoptotik miRNA’ların ekspresyon düzeylerine etkisi” isimli TÜBİTAK projelerinde, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü 4. sınıf lisans öğrencileri aktif olarak yer alıyor.

Meme kanseri alanında devam eden çalışmaların yanında BŞEÜ Teşvik Destekli Projeleri kapsamında “Prostat kanserinin ayırıcı tanısında kullanılmak üzere yeni biyobelirteçlerin bulunması” üzerine araştırmalarının da devam ettiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Onur Eroğlu, çalışmalarda desteğini esirgemeyen Rektör Prof. Dr. İbrahim Taş’a ve Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Doç. Dr. Cihan Darcan’a teşekkür etti.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.