O sabah ağlayarak uyandım.
Uzun süre bir rüyanın etkisinden kurtulamadım. Çeşmede yüzümü yıkarken bile sanki yeniden oraya.
Bir göl ayna misali, etrafındaki yükselen dağların görüntüsünü yansıtan. Dağlar engebeli çıplak. Dağların üstünde öfkeli gökyüzünden boşanan yağmur ve şimşekler, sıkıntılı, hırçın. Ve belki bu inanılmaz bir çocuk sıska, güçlükle yürüyor. Görüyorum bana doğru geliyor. Evet bu o ama çocuk ! Çok üşümüş olmalı çay istiyor benden. Ne yapacağımı bilemiyor etrafıma bakınıp bir bardak buluyorum, bardağın içinde çay tam çocuğa uzatıyorum ne göreyim? Bardağın üst kısmı kırık. Çocuk elimi tutuyor kırık bardaktan çayı yudum yudum içiyor. Sesleniyorum, duymuyor. Bağırıyorum, sesim çıkmıyor. Anlıyorum bir kapı açılıyor rüyadan çıkıp gerçeğe
Tavşan kanı ya da paşa çayı, ince belli bir bardakta. Bilmediğim bir gerçeğe dokunmak gibi, ne olduğunu anlayamadığım bir eşya kırık, dökük parçalardan anlamaya çalıştığım, her şey isteğim dışında belki anahtar. Eksikler ile özlemeyi, beklemeyi, sabretmeyi öğreten görüntü, gelip giden !
Sorulur içer misiniz?
Yudum yudum, azar azar
Anında demleniverir.
Çayım hazır, mis gibi kokusu ile her an yanımda.
Belki de kimselerin bilmediği deli dolu neşeli halim. Kitap okurken, film izlerken, çat kapı arkadaşım geldiğinde.
Bir alış veriş anne, baba, çocuk. Sudan çok etkiliymiş.
Kalbim, aklım, rüyalarım, mutluluğum, hüznüm, gözyaşlarım her şey her şey o kaybediş anımla gerçeğin ta kendisi, şu an bile etkisini gösteren
Bu coğrafya da ne çok güzellikler var, bir ışık bize yol gösteren.
Hülyalar ve kabuslar
Bir gün sende göreceksin
Haydi uyandır kendi içinde kendini,
Gönül açılsın, maksadımız aşktır, yürekten olsun.
Söz ve hareketler dış şekillere değil her daim içe özgünce, coşku ile tanımak tam olarak değerlendirmek
Göç neden?
Nereden gelip nereye gidiyoruz?
Üç gün kaldı. Tireye gidiyorum. Aşk başkadır, dönüyor, dönüyorum
Ağlayana omuz, inleyene çare. İşte şiir sohbetlerinin vazgeçilmezlerinden olan Tireli Sadık Şair Şiiri ÇAYNAME :
..
ÇAYNAME / Mehmet Sadık MEDİN
*
Bir bardak demli çayın tadına doyum olmaz
Yanında börek-çörek yahut bir simit olsun.
*
Kanımızdan bir damla, cana can katandır çay
İster çifte kaynamış, isterse yanık olsun.
*
İki yakam yan yana değil diye üzülme
Üç beş ahbap üşüşür, bir demlik çayın olsun.
*
Ağalar beyler içer, fakir fukara içer.
Susuz kalsan ne yazar, yeter ki çayın olsun.
*
Yoldan gelen yolcuya önce selam sonra çay
Meclislerde bir yerin, sohbette sözün olsun.
*
Her sabah mahmurluğu bir bardak çay dağıtır.
Henüz yeni demlenmiş, üstü dumanlı olsun.
*
Beş on bardak içince kimseyi uyku tutmaz
Yeter ki bir insanda birazcık sinir olsun.
*
İkramda başta gelir, ondan sonra su gelir
Laf lafı onla açar, söz iste sözün olsun.
*
Üzüm, pekmez, bal varsa şekersiz de içilir,
Tasada beraberlik, kıvançta birlik olsun.
*
Rize’den yola çıkan derviş Yunus gibidir
Kanımıza ulaşan bir bardak ırmak olsun.
*
Bize bizi anlatsın, umutlandırsın bizi
Toprağı, bereketi, rahmeti de bol olsun.
*
Arifler sohbetinde bulunsun başköşede
Susalım biz sustukça, sözleri altın olsun.
*
Âlimler katına biz varalım hep birlikte
El üstünde tutalım, sohbete mesnet olsun.
*
Bir ağaç gölgesinde muhabbet koyulaşsın
Gönüller sultanına gönüller tanış olsun.
*
Mana denizine gir yüzme bilme veya bil
İbret al da örnek ol, gözlerin yaşlı olsun.
*
Erenler himmetine erdirse gerek bizi
Yunus Emre’min çayı sıcacık demli olsun.
*
Tire’ye yolu düşse, biz düşsek yollarına
Yarenlik gerek düşte, gerek ahrette olsun.
*
Çay’a meth – ü senanın sonu yok bu gidişle
İlhami’nin şiiri aydın havası olsun.
*
Mehmet Sadık MEDİN
( İlhami )
Tire / İZMİR
…….
İçinizden gelen neyse onu yapın. Çünkü bütün bir hayat çizilmiş bir kader. Hala bu gün bile o günlerde gördüğüm rüya gözlerimin önünde, bakarken daldığım… Unutamazsın, unutamaz
Masallar bitiyor uyanacaktık, bir zaman sonra sonsuza sürüp gitmiyor.
Ve bilmektir yakındır eller, sevgi bitmez
Gülsün diye tüm sevenler, sevilenler
Çayın rengi, yaprağım yeşili, gönül pencerelerimizde umut
Anlayabilmektir, dinleyebilmektir bize düşen .
Ağlayana bir gül, inleyene bir çay… Seslenmektir ben buradayım diye
Usul usul ver ustam bize iki çay daha ver
Tazelenen ömrümüzdür, sek dem olsun
Topraktan geldik toprağa gideceğiz
Umutlar çayın buğusu ile sahibini bulsun
Yeşile sevdalıyız bir yudum ile gözüm uzaklara bakar,masam da radyo çalar ‘’Nerdesin?’’ Ahh bu koku…Saatler mutlulukla dolu dolu … Seviyorum, unutmak bilseniz ne kadar zor benim için
Çay oldu / can oldu
*
Menzure DURU
Şiirli Hikaye Yazarı
11. 03. 2015, K O N Y A